Akademik camiada, özellikle sağlık bilimleri alanında başarının gücü proje sahibi olmaktan geçer. Çalışmayı seven, başarıya odaklı insanlar için proje sahibi olmak ayrı bir mutluluktur. Hepimiz akademik yaşamımızda zorluklar çekerek belirli noktalara geldik. Geçmişe baktığımızda, her aşamada büyük sıkıntılar çektiğimiz hikayelerimiz vardır. Genel olarak, akademik hayatta başarının kolay gelmeyeceğini herkes bilir. Tüm bu çalışmalar esnasında akademik ilerlemenin temel noktalarından biri proje hazırlamaktır. Projelerde iki tür rol üstlenilir: Birincisi proje liderliği yapabilenler; ikincisi projelerde yardımcı araştırmacı olarak çalışanlardır. Proje liderliği için iyi bir birikim ve orijinal fikirler üreten çok yönlü bir bakış açısına sahip olmak gerekir ve proje hazırlarken büyük emek harcanır.
Türkiye’de proje hazırlamak ise çoğu zaman çok zor olabiliyor; proje hazırlayanlar bilir aylar gerektiren bir süreç olduğunu. Kendi alanım için söylemem gerekirse; önce orijinal bir konu bulmanız, bu konuda literatür taramanız, çevirmeniz ve çok iyi bir özgün değer yazmanız gerekir. Amacınızın anlaşılır, insan ve / veya hayvan sağlığına faydalı; kullanacağınız metodun ise güncel olması gibi birçok unsuru taşımalıdır. Bütün bunların yanında, laboratuvarınızın olması işinizi kolaylaştırır ama bu imkan yoksa başka kişilerle çalışmak zorunda kalıp onları da projenize dahil etmeniz gerekecektir. Tabii bunları yapmak çok kolay olmaz. Çünkü proje yapmak sorumluluktur ve tanıdığınız kişiler olsa bile herkesin iş disiplini farklıdır, ki bazen projenizin hayata geçmesi için tanımadığınız kişilerle çalışıp riski daha fazla arttırabilirsiniz. A, B, C planlarınızın olması şarttır. Ek olarak, daha bir sürü çıktılarınızın olması beklenir. Tüm bu hazırlıklar sonunda projenizi sunarsınız ve bazen bu süreç birkaç ayınızı alabilir. Sunduktan sonra ise sonucu heyecanla beklersiniz. Bu süreç de birkaç ay sürmektedir.
Yurtdışında, genel olarak proje ön teklifi şeklinde birkaç sayfalık bir formla başvuru yapılır ve ön değerlendirme ile kabul veya reddedilir. Biz de ise uzun bir hazırlıktan sonra, proje değerlendirilmesi için konuyla alakalı uzman kişilere gönderilir. Süreçler uzar da uzar.. Süreçler bir yana, proje değerlendiren kişilerin yeterliliği de çok ama çok önemlidir. Projenin geçmemesi için projede defektler aranması yerine, gerçekten özgün değeri yüksek olan projelerin geçmesi için daha olumlu bakan ve liyakat sahibi kişilerin projeyi değerlendirmesi önem arz eder. Emek verdiğiniz projenize, bir kalemde özgün değeri yok denip altını dolduramayan ifadeler, bilimsel liyakate ters bir durumdur. Hepimiz çalışma yapabiliriz, uzman olabiliriz, unvanlarımız olabilir ama herkesin proje değerlendirmesi aynı ölçüde iyi olmayabilir. Belki çok başarılı ve çok çalışkan biri olabilir kişi ama proje değerlendirirken zayıf kalabilir. Bu yüzden, projelerin değerlendirilmesindeki liyakat sorunlarının olumsuz sonuçları akademisyenlerin motivasyonunu düşürmektedir.
Proje değerlendirilmesinde yukarıda bahsedilen gereksiz ayrıntıların azaltılması, bilim insanlarının uzun bir süre ayrıntılarda boğulmasını engellemiş olur. Özgün değer ve amaçlar kısaca sunulmalı ve eğer ön değerlendirmede yüksek puan alırsa projenin ayrıntılı sunumuna geçirilmelidir. Çünkü projeniz, aylarca uğraştıktan sonra bilimsel liyakatı olmayan kişilerin eline düşerse hem zamanınız, hem emeğiniz boşuna gider, hem de motivasyonunuz kaybolur. Çalışan bir bilim insanına yapılacak en kötü şeylerden biri, hak etmediği şekilde projelerinin değerlendirilmesidir. Proje umuttur, öğrenci yetiştirmektir, başarıdır, emektir, bilimdir, patenttir, güçtür. Proje değerlendirmesinde liyakatsiz olan kişiler bunları proje sahibinden almamalıdır.