İnsan doğasının en onulması-zor giriftliği, kendini aldatmadır (Öz-Aldatış). Güdü olmayan, ama güdüden de güçlü bu girift fıtratın “yakıtı-motoru” ise insan ruhunun bilinçaltı (bilinç-dışı) “muamması”dır… İnsanı Etkilemenin Bilimi (The Science of Influence ©2011) kitabının yazarı Kevin Hogan, eserinin başında şu satırları dizer:
Bilinçdışı en basit anlamıyla vücudu hareket etmeye yönlendirir. Genellikle güçlüdür ve kısa dönemde değişmesi zordur. Çünkü kural olarak bilinçdışı, beynin derinliklerindedir ve kişinin eski hareketlerinde gizlidir; fikirlerini rasyonel bir şekilde dile getirmez. Yalnızca tepki gösterir. Genellikle bilinçdışı, geçmiş benzer durumlardaki eylemleriyle uyumlu bir şekilde hareket eder. Yani hayatınızı kurtarabilir ya da önemli bir bilgiyi gözden kaçırabilir ve sizi felaketinize sürükleyebilir. Bu bizim evrensel tarihimizden kalan bir belge gibidir…
Tıp/Psikiyatri literatürünün ortaklaştığı yegâne çaresi ve/ya tedavisi de; olgulara –yani rakamlara– sırtını dayamaktır: “İnsanlar yalan rakam söyler fakat rakamlar yalan söylemez”dir çünkü.
16 Haziran 2019 günü İmralı’ya elden teslim ettiğim 4 kitabımdan biri olan Kandilin İntiharı adlı çalışmamın 87’nci sayfasında, Öcalan’a; kendisini aldatmaya kapılarını sonuna kadar açması sebebiyle, başında baş-aldatıcı olarak S.Demirtaş’ın bulunduğu heyetler tarafından nasıl aldatılabildiğini anlatmak için, aşağıdaki bir-başıma-geleni aktardım:
Kuzey Londra’da (1991) iki aya yakın taksicilik yaptım. Bir akşam boyu-posu yerinde bir siyahî delikanlı aracıma bindi. Gideceği yere vardığımızda genç, “Aaa bozuk para yok bende” dedi elini cebine atarken. “Valla bende de yok bozuk” deyiverdim. Genç, bana “çözüm” fırsatı pek vermeden “Yirmi lira [sterlin] ver, evdeki arkadaşımın bakkal dükkânı var, ona bozdurup getireyim hemen” dedi. Yoğun bir tereddüt ve umut kombinasyonu içinde çıkarıp veriverdim. Genci biraz bekledikten sonra girdiği binaya girdim; binanın girişinin bile orası olmadığını, sadece diğer tarafına geçiş koridoru olduğunu öğrendim!..
Ücretimi alamadığımın “üzerine” 20 sterlinimi de verdiğimi, aracıma geri oturduğumda biraz daha “iyi” anladığımı fark ettim!
Yayın sürecindeki kitabın ana omurgası olarak Kandil yönetici kadrolarına yazdıklarımın tamamı, İngilizlerin The Economist dergisinin “2023 Yılının En Mühim Seçimi” dediği 14 ve 28 Mayıs tarihlerinin öncesinden yazıldı. Ve aslında, bütün bildiğim Türkçe rakamlarıyla kendilerine: “Kendinizi aldatmayın artık!” demeye getirdim…
Diğer bir ifade ile; kendinizi, yalan söylemeyen rakamların ferasetine emanet ediniz. Ve “sırtınızı bu rakamların harbi-ligine dayayın artık!” demeye ithaf ettim satırlarımı. Bu eksende ne kadar didindiğim anlaşılacaktır, okunduğunda.
“2023 Yılının En Mühim Seçimi” olarak 14 ve 28 Mayıs günlerinde, tarihi; kendini-aldatmalar, dolayısıyla yenilgiler ve hezimetler tarihi olan “Türk Solu” 2 adet hezimetini daha tarihinin kaydına aldı.
Adına “Türk Solu” denen bu psikolojik vakanın yenilgi ve hezimet katarındaki sepete bütün yumurtalarını doluşturan Örgüt’ün Kandil liderliği, bu 2 müzmin hezimetin makus talihini göre-göre, duya-duya, bile-bile paylaştı: Selahattin’e “Yürü Ya Kemal!” dedirtirken, kendileri 7 ağızdan zamanın Dev-Yol’unun “Tek Yol Devrim!”ini “Tek Yol Kılıçoğlu” diye güncellediler! Öcalan 4 yıldır şuna-buna “payanda olmayın!”, 28 yıldır da “Devsollaşmayın!” diye dururken…
Şimdi; hatırlatacağım bazı “köşe” rakamların öz-aldatışsız okunmasını isterim:
- “Yetersiz yoldaşlık” ile uluslararası bir komploya açık tutulan Öcalan, böyle bir komployla İmralı’ya derdest edilmiş olarak teslim edildi (Şubat 1999).
- Öcalan, teslim edildiği İmralı’da 25’inci yılına girdi.
- Tek kişilik İmralı Adası hapishanesine 51 yaşında girdi, şimdi aynı yerde ve aynı tecritte 75 yaşındadır.
- Bu yetersiz yoldaşlığın belli-başlı kişilikleri olan Kandil’in yönetici kadroları da 70’li yaşlarına ulaştılar.
- Bu yoldaşları, henüz 50’li yaşlarına basmadan bugüne 24 yıldır özetle: “Bu yıl ‘Önder Apo özgürleşme Yılı’dır” dediler —“Nasılına” hiç girmeden…
- İmralı tecrit sisteminin 10’uncu yılında, Ada’nın kontrolünü devralan Erdoğan liderliği, Hakan Fidan’ı Öcalan ile diyalog için görevlendirdi (2009).
- Bu diyalog/müzakere kapsamında Fidan’ı Oslo’ya, içinde Mustafa Karasu ve Sabri Ok’un da bulunduğu Örgüt yöneticileriyle görüşmeye gönderdi.
- Bu tarihten 2015 ortalarına doğru facia ile sonlanan Çözüm Süreci bitimine kadar, Örgüt sözcülerinden bu 6 yıllık süreç boyunca, bu süreci başlatan Erdoğan hakkında 1 adet olumlu mesaj çıkmadı.
- 2012 yılı başlarında Örgüt’ün yasal alanında devreye sokulan S.Demirtaş’a; 1 “olumlu mesaj”ın tam tersine, İmralı ile diyalog sürecini başlatan Erdoğan’a en yoğun ve en-önde saldırılar başlattırıldı.
- Saldırı startı, şimdi tümü hapiste ve/ya kaçak olan Fetullahçı gladyo generallerinin yaptığı Roboski katliamının yıldönümü adına, 3 Ocak 2012 günü[1] yapılan “grup konuşması” ile verdirtildi. (Video linkini aşağıya aktarıyorum, “herkesimizin” vücut diliyle birlikte dinleyip izlemesi üzere!)[2]
- Bu en-yoğun ve en-önde saldırıların baş unsuru Demirtaş bu sürecini, 2015’in 17 Mart’ında Meclis grubundaki, o tek cümlenin üç tekrarıyla ünlü “Seni Başkan yaptırmayacağız!” ile zirvesine tırmandırdı.
- İmralı’daki Öcalan üzerinden başlatılan 6 yıllık süreç, bu “zirve” ile sonlandı.
- O tarihten bu yana (2019 Haziran’ındaki iki ziyaretim hariç) Öcalan aynı tecrit sistemine geri alındı…
Bunlar rakamdır. Bu rakamlar yalan söylemez! Bunlar olgu, bunlar vaka, bunlar hakikattir. Olgu ile, vakıa ile, hakikat ile oynanmaz! Oynanırsa bu üç isimli Tek güç “tekleşmiş yasası” ile kendini aldatana yenilgi, hezimet ve hüsran sarmalından başka şans vermez…
*****
İlgili “herkesimiz” vakit kayıpsız, önüne sereceği bir şapka aramaya koyulmalıdır! Ve 3’üncü alanın (sivil alan) iddialı kadroları “titreyip kendine dönerek” Öcalan’ın “Hareketimiz ‘sıfırdan başlangıçlar yapma’ yetisine haizdir” deyişini hatırlama –ve yaşama– ruhuna giriş yapmalıdır.
Ali Kemal Özcan
20 Haziran 2023
[1] Bugünden tam bir yıl sonra (3 Ocak 2013) Erdoğan, 2 yıl 2 ay sürecek olan Öcalan’a ilk “milletvekili heyeti” ziyaretini başlattı.
[2] https://www.facebook.com/watch/?v=2034702893411437