Muhtemelen tekrar bakmayacağınız, hatta çok sayıdaki fotoğraf ve videolarınız arasında nerede olduğunu bile bulamayacağınız ekran görüntülerini saklamayı seviyor musunuz? Tıpkı evimizde biriktirdiğimiz, atmaya kıyamadığımız eski kıyafetlerimizi, eşini kaybettiğimiz küpelerimizi, boş kavanozlarımızı sakladığımız gibi… Cep telefonlarımızda da hiç bakmadığımız çok sayıda fotoğraf, video saklıyoruz. Dönüp bakmıyoruz. Çünkü artık son derece hızlı akan yaşantımız içerisinde binlerce fotoğrafa bakmaya vakit yok. Bazen hatırlayıp kaydettiğimiz görüntüleri bulmaya çalışsak da zaten bu yığın içerisinde bulamıyoruz….
O halde neden biriktiriyoruz?
Öncelikle içinde bulunduğumuz dijital çağda biriktirmenin alışılmış biçiminin de değiştiğini söylemek mümkün. Eskiden görebildiğimiz, elde tutabildiğimiz nesneleri saklarken şimdilerde verileri saklıyoruz. Dijital içeriğin fiziki var oluşunun yoksunluğu, onun çok kez yedeklenmesi, adeta maddi bir varlığa dönüşmesi gayretiyle özel olarak isimlendirilen dosyalarda, bulutta ya da harici belleklerde depolanması çabasını da beraberinde getiriyor.
Bu çabanın nedenlerinden biri de maruz kaldığımız sınırsız içerik. Dahası tüm bu dijital içerik bize özgü olarak akışımıza düşüyor. İlgilerimize hitap eden çok fazla görsel, haber ve öneriyle birlikteyiz. Fakat hepsini aynı anda incelemek, okumak ya da daha fazla bilgi edinmek için açmaya, tıklamaya, göz atmaya zamanımız yok. İşte bu zamansızlık ve kısıtlı algımız aynı anda ilgimizi çeken her içeriği incelememizi de imkansız kılıyor. Sonra lazım olur diye yedekliyoruz.
“Bir Gün Lazım Olur” Mu?
Pek lazım olmaz. Zaten lazım olsa da dijital belleklerdeki aşırı doluluk içerisinde aradığımızı bulamayız. Hatta telefonumuza mı kaydettik, dijital platformda mı arşivledik onu bile zorlukla hatırlıyoruz. Nereye koyduğumuzu bulmak bile ciddi bir zaman alıyor. Bu durum dijital verilerimizi yönetmedeki becerilerimizin kısıtlılığının da bir getirisi… Uzun vadede ise yaşadığımız bilgi dağınıklığının sebebi…
Şüphesiz dijital varlıklarımız çok kıymetli. Hatta çoğu meta olmanın ötesinde bizim anılarımız, duygularımız. Ancak çok sayıda veriyi nasıl organize edeceğimizi bilmek, en azından gerçekten ihtiyacımız olana alan ayırmak, aradığımızı bulabilmek kişisel verilerimizin farkındalığı ve nitelikli yönetimi açısından da elzem.