Tarihte en gizemli ve matematik biliminde en önemli sayıdır, “Sıfır”.
Bugün değerler sisteminde sıfır sayısı, bir niteliğin yokluğunu ifade eder.
Toplama da sayıyı etkisiz kılar,
Çarpmada sayıları yutar, yok eder.
Peki sıfır bir yokluk ise yoklukla bir şey elde etmek mümkün müdür?
Yoktan var etmek ya da yokluğa, kıtlığa gireni var etmek,
Nasıl mümkün olabilir?
Hele bu kıtlık, dünyanın boğuştuğu “Su Kıtlığı” ise…
Su kıtlığı, sadece çevresel değil, ekonomik, sosyal, politik etki ve sonuçları olan önemli bir mesele …
Küresel bir mesele ….
Küresel ekosistemde yaşanan değişimlere bakıldığında gelecekte su kıtlığının çok daha fazla alanda hissedileceği görünüyor. Dünya alarm verirken geleceği beklemeden tedbirlerin alınmasının önemi büyük.
Tam 7 sene önce…
2017 yılı
Su kıtlığından kaynaklı Güney Afrika’da yeralan “Cape Town kenti” felaket bölgesi olarak ilan edilmişti.
Kentte yetecek 4-5 aylık su kalmış, kent sakinleri günde yalnızca kişi başına 100 litre suyla sınırlandırılmıştı.
Peki 100 litre ile neler yapacaktı halk? Ne kadar korkunç bir durum.
Sınırlar dahilinde 5 dakika kadar bir duş alacak, iki kez el ve yüz yıkayacak, belki sifonu da ancak 5 kez çekebilecekti.
Ne yazık ki çamaşırlar yıkanmadı
Bahçeler, saksıda çiçekler sulanmadı.
Sebzeler de yıkandı mı ya da iyi yıkandı mı? bilmiyorum…. Sanırım yıkanamadı …
Su tüketimini azaltmak için alınan tedbirler yetersiz kalınca Cape Town’da yönetim, su tüketimini hane başına önce 87 litre sonra 50 litre ile sınırlandırdı. Ancak 50 litre politikası da yetersiz kalınca suyun tükeneceği günün 22 Nisan 2018 olacağı hesaplandı ve o günü ‘Sıfır Günü’ ilan ettiler.
Ve yerel yönetim kişi başı 25 litre su kullanma uygulamasına geçti. 100 litre korkunç bir durum iken sadece 25 litre ile sınırlanmak nasıl olacaktı?
Ne yazık ki sifonu da çektikten sonra elleri bile yıkamanın hayal olduğu, hastalıkların baş gösterdiği, çocukların ve yaşlıların bu durumdan çokça etkilendiği bir zaman.
Halka suyu idareli kullanarak nasıl tüketimlerini düşürebileceklerinin anlatıldığı, çok tüketim yapanlara cezaların uygulandığı, azıcık su ile işlerin görülmeye çalışıldığı, ellerindeki kısıtlı su kaynaklarının değerini ‘Sıfır Gün’ünü deneyimleyerek yokluktan çok şey öğrenildiği, sıfırla var edildiği anlar…..
———————0——————-
Mitolojinin vazgeçilmez unsuru su, bugüne kadar inanç sistemlerini etkilemiş, insanların varlık sorusuna cevap olmuş, bulunduğu her ortama hayat verirken, ülkelerin kalkınmasında önemli bir ihtiyaç olmuştur.
Sıfır noktasında ise suyun değerinin paha biçilmez olduğu anlaşılmıştır.
Dünyada yaklaşık 1,4 milyar m3 su vardır. Su miktarının yaklaşık %97’si tuzlu sudur. %3 gibi az bir oranla sınırlı tatlı su kaynakları ne yazık ki ülkelerin geleceğini belirlemektedir
Hal böyle iken,
Dünyada su kıtlığının nedenleri de apaçık ortadadır aslında; Yenilenebilir kaynak miktarının azlığı, suyun kullanımındaki yanlışlar, nüfus artışlarının kişi başına düşen kaynakları azaltması, şehirlerin büyümesi, alt yapıların eksikliği diye liste uzar.
Bugün iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırırken konunun ulusal olmadığı, tüm dünyanın ortak sorunu olduğu ortadadır. İklim değişikliği, su döngüsünü etkilemektedir. Su döngüsünün gerçekleştiği tek gezegen dünyadır.
Dünya’da su kaynakları her geçen gün azalırken, su zengini olmadığımızın farkında olup, su ile oynamanın, hunharca kullanmanın tehlikeli olduğunu da hatırlatmak yerinde olacak.
Şuan yeryüzünde susuzlukla mücadele veren 1 milyardan fazla insanın, birçok evde umarsızca musluklardan akıtılan su için, ortalama 5-6 saat su yolculuğu yaptığını düşünürsek,
Ya da susuzluktan ölen insanları,
2050 yıllarına az zaman kala su kaynaklarının ne durumda olabileceğini gösteren öngörüleri, senaryoları takip ettiğimizde artık konunun ne kadar ciddi olduğunun farkında olarak yaşamamız ve önlem almamız gerektiğini de anlamış olacağız…
Bugün 22 Mart “Dünya Su Günü”,
En önemli besin kaynağımızın günü,
Hayatın temel taşının günü
Tam 31 sene önce
1993 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiş, her yıl tamda bugün kutlanan farkındalık günü .
Kaynaklarının önemini vurgulamak, kaynakların sürdürülebilirliğine odaklanılmasını sağlamak, yarının suyunu bugünden korumak için uluslararası düzeyde projelerin geliştirildiği gün…
Bu önemli gün kutlu olsun ..
Tabiki bu günle sınırlı kalmadan, suyun önemini bilerek
Dünya’da “su için sıfır kayıp” seferberlikleri ile
Sıfır günü’nün önemini anlayıp “sıfırı tüketmemek” dileği ile ….
Doç.Dr. Hande Sanem ÇINAR
15 yorum
Konunun önemi gerçek bir olay ile ilişkilendirilerek net bir şekilde okuyucuya sunulmuştur. Yazının tamamı okuyucuda bilinçlenme anlamında önemli bir farkındalık yaratmaktadır.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim..
Kıymetli Hande Sanem Hocam, bilgilendiren, bilinçlendiren, öz eleştiriye sevk eden çok güzel bir yazı kaleme almışsınız. Tebrik ederim. Su kaynaklarının etkin kullanılması adına gereken tedbirlerin alınması, tasarruflu tüketim konusunda duyarlılığımızın artması temennisiyle. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Değerli Hocam,
Katkınız ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Su gıda ve oksijen var olmanın vazgeçilmezleri.Suyun ne denli önemli olduğu bilinmesine karşın hoyratça kullanımı maalesef engelleyemiyor.Suyun daha rasyonel kullanılması gerektiği bilincine katkıda bulunan yazın için teşekkürler Sanem hanım.
Değerli Hocam
Çok teşekkür ederim..
Sayın Hande Hocam, fikrinize, elinize sağlık.. Farkındalık oluşturması için öğrenci gruplarımla paylaştım. Sevgilerimle….
Sayın Hocam
Çok Teşekkür ederim. Sevgiler
Kaleminize sağlık hocam….
Çok teşekkür ederim…
Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1519 m3 civarında. Sanılanın aksine Dünya standartlarına göre SU AZLIĞI yaşayan bir ülkeyiz. Kıymetli Hocam Farkındalık amaçlı bu güzel yazınız için tebrik ederim.
Çok teşekkür ederim.
Sanem hocam, öncelikle “su” gibi hayati öneme sahip bir bileşik hakkındaki yazınız için teşekkür ederim. Kaleminize sağlık. Hele ki küresel iklim değişikliği ile birlikte önemi artmış durumdadır. Su, o kadar önemlidir ki; Dünya’nın sıcaklığı ile beraber vücudumuzun da sıcaklığını düzenler; insan vücudunda besin maddelerinin ve oksijenin hücrelere taşınmasını, organ ve dokuların korunmasını ve atıkların uzaklaştırılmasını sağlar. İklim değişikliğinin hava olayları üzerindeki olumsuz etkileri açısından ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, dünyanın belki de en hassas bölgelerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Ülkemizdeki suyun büyük çoğunluğu %70’in üzerinde tarımda kullanılıyor. Suyu hoyratça harcıyoruz, özellikle de tarımsal alanlarda “vahşi sulama” ile… Bu kadar öneme sahip bir durumdayken ve gelecekte karşılaşacağımız kuraklıklara karşı “Dünya su günü” çok anlamlı. Yazınız için tebrik ederim. Selamlarımla,
Zeynel Hocam
değerli katkınız ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Çok selamlar
Sıfır noktasında susuzluk nedeniyle (22.04.2018) de ve öncesinde ( 2017 den beri) kötü muameleye maruz kalmış ve hiç konuşulmamış, görülmemiş bir canlı grubu daha var. Susuzluk nedeniyle annesinin rahminde Oligohidramnios( gebelik kesesi içinde su azlığı) yaşayıp sıkışmış, dolaşımı bozulmuş, doku parankim yapısı etkilenmiş yani reel’de maruz kaldığı susuzluğu kavrayamadığı için bunu kendince (alt beyni tarafından) kötü muamele olarak kabül etmiş, uzamış kötü muameleye maruz kalmış Fetuslar var! Bunu gözardı etmek, yok saymak en acısız & kolay olandır.
Kötü muameleye maruz kalmış, susuzluk, eksiklik çekmiş ve derdini anlatamamış, rahatsızlık vereni konuşmamış bir Fetus doğup büyüdüğünde asla tok gözlü, empatik, cömert, ahlaki erdemleri yüksek olmaz. Çünkü hayata gözlerini açarken zaten bir eksiklikle başladılar. Cape Town da 2017 – 2018 de gebelik hayatı denk gelmiş olanlar masum mu doğdu? Kötü muameleye ana rahmi de maruz kalan masum mu doğar? İşte bu sıfırdan, günlük 25 litreden üretilen bir insan nasıl olur?