İnsanın hayatında unutamayacağı günler, hatırından çıkaramayacağı zaman dilimleri vardır. İlkokula başladığımız gün bunlardan biridir ve genellikle unutamayız. Geride bıraktığımız yaklaşık iki yıllık salgın döneminde çoğumuz için iki tarih unutulmazlar arasında yerini aldı. Böylece normalde aklımıza gelmeyen şey başımıza gelmiş oldu. Başımıza geleceklerin habercilerinden ilki başlangıçta çoğumuz için bir anlam ifade etmese de Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk salgın vakasını bildirdiği 31 Aralık 2019 tarihi, ikincisi de Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından salgın olarak ilan edilen 11 Mart 2020 tarihleridir. Bu tarihlerden kısa zaman sonra dünya uzaktan eğitimle daha yakından tanışmak zorunda kaldı. Bu tanışma süreç içerisinde eğitim de dâhil daha geniş toplum kesimlerine yayıldı. O günden bugüne eğitim salgın şartlarına göre uzaktan, yüz yüze seyreltilmiş ve hibrit olmak üzere çeşitli uygulamalara sahne oldu, özellikle yükseköğretimde olmaya da devam ediyor. Salgın süreci ile birlikte hepimiz yeni deneyimler edindik. Bu deneyimlere bağlı olarak zaman ilerledikçe ve salgın süreci uzadıkça alışkanlıklarımızda da bazı değişiklikler oldu.
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir sürece girmiş olduğumuza ilişkin yaygın görüş, salgınla yaşamaya alışmak zorunda olduğumuzu kabul etmemizi kolaylaştırdı. Uzaktan eğitimin yaşamımızın bir parçası olmak zorunda olduğu bu süreçte evlerin okula dönüşmesi, esasında bir değer ve eğitim merkezi olan ailenin eğitim fonksiyonunu sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için desteklenmeye ihtiyacı olduğunu gösterdi. Salgın nedeniyle evlerin okula dönüşmesinin ve ailenin eğitim işlevinin ön plana çıkmasının zaruri hale gelmesiyle birlikte krizin fırsata çevrilerek ailelerin uzaktan eğitim aracılığıyla eğitilmesi ihtiyacı daha çok hissedilir oldu. Okullarda yüz yüze eğitimin gerçekleştirildiği zamanlarda bile çocukları eğitmenin aileleri eğitmekten geçtiği bilinen ve kabul edilen bir gerçekti.
Kriz dönemlerini fırsata çevirenlerin kazançlı çıkabilme potansiyeline sahip olabileceği gerçeği göz önüne alındığında millet olarak bu süreçte kaybettiklerimizin yanında uzaktan eğitim konusunda önemli kazanımlar edindiğimiz söylenebilir. Gözlerimizle gönüllerine dokunamasak, öğrenme öğretme sürecinde yeterince etkileşim kuramasak bile bu süreçte zaman ve mekân sorun olmaktan önemli ölçüde çıktı. Seyahatler de dâhil öğrenme öğretme süreci engellenmedi. Kimi zaman eğitici, kimi zaman da öğrenci ya da öğrenciler seyahat halinde iken bile, uzaktan eğitimin üstünlüklerinden yararlanarak derslerine bağlanarak devam edebildiler. Farklı mekânlardan derse katılabilme ve kaydedilen ders videolarını tekrar izlenebilme imkânı olması, internete erişim konusunda sorun yaşayanlar ayrı tutulursa, bir taraftan eğitime erişimi kolaylaştırırken diğer taraftan fırsat ve imkân eşitliğini güçlendirdi. Bu süreçte daha yoğun bir şekilde öğrenmeyi ve öğretmeyi yaşamının bir parçası olarak gören kişiler farklı eğitim videolarını izleyerek farklı bakış açıları kazanabilme fırsatı elde edebildiler. Bu, öğretmenlerinin nitelik farklılıklarından kaynaklı dezavantaj durumunu öğrenciler açısından belli ölçüde giderebilme imkânı sağladı. Bununla birlikte alanın önemli isimleri en ekonomik şekilde uzaktan eğitimin imkânlarından yararlanarak aynı gün içerisinde farklı şehirlerde, hatta farklı ülkelerde farklı derslerde farklı konuları konuk olarak ele alabilme imkânı elde edebildiler.
Uzaktan eğitim, örgün eğitimde mücbir nedenler söz konusu olduğunda başvurmak zorunda olduğumuz seçeneklerden biri olmakla birlikte normal zamanlarda destekleyici ya da tamamlayıcı bir unsur olarak işe koşabileceğimiz iyi bir fırsat olabilir. Eğitimin temel unsurlarından biri olan öğrencilerin ailelerinin eğitiminde zaman ve mekânı sorun olmaktan çıkaran uzaktan eğitim hemen devreye sokulabilir. Salgın sürecinde ailelerin uzaktan eğitimle ilgili deneyimlerinden yararlanılarak belli bir program dâhilinde ailelerin eğitimine imkân verilebilir ve eğitime katılımlarının teşvik edilmesi sağlanabilir. Ailelere dokunmak öğrencilere dokunmayı, öğrencilerin akademik başarılarının insani özellikleriyle bütünleştirilmesini kolaylaştırabilir.
Ailenin eğitiminde uzaktan eğitimden yararlanılması öğrencilerin eğitiminde öğretmenlere katkı sağlayarak eğitimin etkililiğini artırabilir. Okulun ve ailenin iyi karakterli insan yetiştirmeye yönelik olarak ortak paydada buluşuyor olması, özellikle eğitim konusunda ihtisas sahibi olmayan ebeveynlerin eğitimini kıymetli hale getirebilir. Ebeveynlik, çocuk yetiştirme, eğitim sürecinde çocuklara rehberlik etme, katkı sağlama konularında insanlar genellikle başta ebeveynleri olmak üzere çevrelerinde gördüklerini model alma eğiliminde olabiliyorlar.
Uyarıcı çeşitliliğinin öylesine yoğun olduğu günümüz dünyasında çocuk yetiştirmenin daha bilinçli yapılabilmesi aile eğitimiyle ebeveynlerin desteklenmesini daha da önemli hale getirmektedir. Bununla birlikte evlerin okula dönüşmesini zorunlu hale getiren salgın dönemleri de dikkate alındığında ailelerin bu ve benzeri olağanüstü dönemlere hazır olmalarının sağlanması yönünde tedbirler alınması önemsenmelidir. Bu bağlamda gerekli hallerde çocuklara uzaktan eğitim faaliyetlerini sürdürebilecekleri ortamları hazırlamak, başta anne babalar olmak üzere aile üyelerinin çocuklara iyi model olmaları yönünde çalışmalar yapmak için uzaktan eğitimden yararlanılabilir. Salgın süreci nedeniyle okulöncesi eğitimden yararlanma imkânı olmayanlar başta olmak üzere ilkokula yeni başlayan öğrenciler açısından birlikte yaşama, sosyalleşme, oyunlar aracılığıyla kuralları ve kazanılan değerleri pekiştirme ve yenilerini öğrenme ile ilgili yaşanan sınırlılıklar aile eğitimiyle asgari düzeye indirilebilir. Salgın sürecinde kazanılan deneyimlerden yararlanarak ailelerin çocuk eğitimi konusunda bilinçlendirilmelerini sağlayabilir, krizi fırsata çevirebiliriz. Ne dersiniz?