Hayat ikili perdelerden ibaret. Evdeki hayat, işteki hayat. Geçmişte ki hayat, gelecekteki hayat. Maddi hayat, manevi hayat. Güzel hayat, çirkin hayat. Mutlu hayat, üzgün hayat. Korkak hayat, cesur hayat. Yürüyen hayat, ışık hızıyla koşan hayat. Giden hayat, gelen hayat. Kayan hayat, kaydıran hayat. Güldüren hayat, ağlatan hayat. Taze hayat, bayat hayat…
Öğrenmekle başlar hayat… Yemeyi, sürünmeyi, yürümeyi, koşmayı, konuşmayı öğreniriz. Hayat doğruları da yanlışları da öğretir insana… Yaşamı öğreniriz, sonra öğretiriz. Yaşadığımız her türlü olumsuz tecrübeleri sevdiğimiz insanlar yaşamasın diye anlatırız, anlattıkça daha çok anlatmak isteriz. Ne kadar çabalarsak çabalayalım masal gibi gelir anlattıklarımız. Herkes yaşayarak öğrenir, öğrendiklerini tecrübe edinir, tecrübe ettiklerini öğretir.
Bir de akademik hayat var. Bir umutla gelen öğrenciler öğrenme hevesi ile bir yerden bir yere atar kendini. Yeni bilgiler arar, yeni insanlar arar, aslında hayatına yön verecek birilerinin peşinden koşar. Üniversite öğrencisinin başarılı ve mutlu olabilmesi birçok faktöre bağlıdır. Öncelikle öğrencilere yaşayabilecekleri uygun fiziki ortamlar sağlanmalıdır. Öğrencinin tek derdi mesleki alanda yeni bilgiler edinmek olmalıdır. Öğrenci başını sokacak bir yurt veya ev arama peşinde koşmamalıdır. Öğrenci akşam ne yiyeceğini, ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünmemelidir. Öğrenci ayakkabısından kılık kıyafetine kadar desteklenmelidir. Öğrenciler için ders çalışabileceği en güzel ortamlar sağlanmalıdır.
Öğrencilerin de yapması gerekenler vardır. Öğrenciler mevcut imkânlarını iyi kullanmalı, cep telefonları ile gereksiz vakit geçirmek yerine derslerine yoğunlaşmalıdır. Öğrencilik gelip geçici bir dönemdir. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bu dönem aktif olarak değerlendirilmeli, bu dönem iş hayatına hazırlık olarak görülmelidir. Öğrenciler öğretim üyelerine soru sormaktan çekinmemeli, meslekte kendini geliştirmek için çaba sarf etmelidir.
Öğrencilikte zordur, öğretmenlikte. Akademisyen anlattığı dersin pür dikkat dinlenmesini ister. Öğrenci bir defa konuyu dinleyerek konuya hâkim olmak ister. Fakat böyle bir dünya yoktur. Bir konuyu öğrenebilmek için konuyu defalarca okumak ve sonrasında uygulamak gereklidir. Konu ne kadar çok tekrar edilirse o kadar iyi öğrenilir. Yeni konular ilk defa dinlenildiğinde herkes için anlaşılmazdır. Konu birkaç defa okunduktan sonra, aralıklı olarak tekrar edilirse anlaşılmaya başlar. Üzerine yeni konular ilave edildikçe konular birbiri ile bağlantılı hale gelir ve öğrenme kolaylaşır.
Öğrenciler her dakikalarını değerlendirmeli, başlarına gelen olumsuz olayları önemsememeli, yaşadıklarından ders çıkarmalıdır. Her problemin bir çözümü olduğunu asla unutmamalıdır. İyi arkadaşlar edinmeli, kendilerine zarar veren kişilerden uzak durmalıdır. Hayallerini ertelememeli, gülümsemekten ve gülümsetmekten asla vazgeçmemelidir…
1 yorum
Gerçekten harika bir yazı olmuş bir kpss öğrencisi olarak beni motive etti