Bir dağa tırmanmakta olan gezginler acele ediyormuş. Ancak kafileye rehberlik eden yerliler, bir noktada hareket etmekten vazgeçip, bulundukları yere oturmuşlar. Kafilenin lideri telaşla “akşam olmadan ulaşmamız gereken yer var, hemen kalkın ve yürümeye başlayın!” diye yerlileri sertçe uyarmış. Yerliler hiç kımıldamadan “çok hızlı hareket ettik, ruhlarımız geride kaldı!” demişler.
Bu çok bilinen hikayedeki yerlilerle Covid-19 pandemisi yer değiştirmiş olabilir mi? Pandemi insanlığa pek çok mesaj verdi ve vermeye de devam ediyor. Verdiği mesajlara kısaca bir göz atalım:
- Yavaşla, sakinle! Yeme-içmeden, çalışmaya, eğlenmeye, ilişkilere vb. hemen her şey modern toplum yaşamında aşırı hızlanmıştı. Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyordu insanlar. Her şeyi hızlıca tüketenlere pandemi “ruhlarınız geride kaldı, yavaşlayın!” mesajını gönderdi galiba?
- Belirsizliğe dayan! DSÖ tarafından pandeminin ilan edildiği 11 Mart 2020’den beri yaşananları tek bir kavramla ifade edin denilirse o kavram “belirsizlik” kavramıdır. İnsan belirsizliğe pek kolay tahammül edemez, kaygısı yükselir. Oysa pandeminin başında virüsle ilgili bilinenler çok azdı. Bir yığın soru vardı: virüsün nasıl bulaştığı, nasıl korunmak gerektiği, aşı ve tedavi süreçlerinin nasıl gelişeceği vb. Bu soruların bir kısmının yanıtını artık biliyoruz, bir kısmı hala belirsiz. Belirsizlik sadece virüsle hastalıkla da ilgili değildi. Sağlığımızı koruyabilecek miyiz, işimizi yapabilecek miyiz, ekonomik ve sosyal zorluklara dayanabilecek miyiz vb. Bu soruların çoğunun cevabı hala bilinmiyor.
- Maske tak, sosyal mesafeye ve hijyene dikkat et! Pandeminin ilk günlerinde maskenin ‘hiçbir koruyuculuğu yok!’ diyen bilim insanları(!) tanıdık. Oysa henüz araştırmalar yapılmamıştı bile! Artık maskesiz adım bile atmaz hale geldik ve öyle görünüyor ki epeyce bir süre daha böyle sürecek. Keza sosyal mesafe ve hijyen önlemleri de devam edecek.
- Yeni beceriler kazan! Uzun karantina zamanlarında insanlar evde ekmek yapmaktan tutun müzik, resim, spor vb. farklı etkinlikler yapmayı öğrendiler, yeni beceriler kazandılar. Bu anlamda pandeminin geliştirici yönde olumlu etkilerinin de olduğu söylenebilir.
- Uzaktan çalış! Üretim ve hizmet sektörü çalışanları için çok uygun olmasa da, özellikle beyaz yakalılar ve eğitim sektöründe çalışanlar, işlerinin ve eğitimlerinin çoğu içi çevrimiçi ortamın uygun olduğunu gördü. Tabii bu süreç de artı ve eksileriyle birlikte yaşandı/yaşanıyor. Bir yandan iş yaparken bir yandan ev işleriyle uğraşmak, evde uzaktan ders gören çocuklarla ya da daha küçük olan çocuklarla ilgilenmek vb. sorunlarla da uğraşmak gerekti.
- Uzaktan öğren, uzaktan gez, uzaktan etkinlik düzenle, uzaktan hep uzaktan! Geçen yıl pandemi öncesi ‘ilkokuldan yüksek eğitime kadar her düzeyde eğitimlerin çoğu internet üzerinden yapılacak’ diye söylenseydi kimse inanmazdı. Oysa şu anda büyük ölçüde tüm eğitimler çevrimiçi yapılıyor. Müzeler, şehirler, ülkeler internetten geziliyor; konserler, tiyatrolar internetten izleniyor; kongreler, konferanslar, sempozyumlar çevrim içi yapılıyor.
- İnfodemiden kendini koru! Virüs, hastalık, ilaçlar, aşılar vb. ile ilgili o kadar çok yanlış bilgi, komplo teorisi ve bilgi kirliliği var ki doğrular ve yanlışlar kaotik bir durum içindeler. İşin uzmanı olan, gerçek bilim insanlarının sözlerine kulak vermek en iyisi.
- Kendi içine dön, kendinle baş başa kal! Uzun karantina zamanlarındaki “yavaşlayan yaşam” kişilerin kendi içsel süreçlerine dönmelerini, varoluşlarını ve yaşamda önem verdikleri değerleri sorgulamalarını getirdi. Ailesiyle birlikte yaşayanların bile birbirlerine teğet geçtikleri yaşamları, karantinada birbirleriyle iletişim kurabileceklerini gösterdi onlara. İletişim kuramayanlarda ise ev içi şiddet arttı bu süreçte ne yazık ki!
- Pandemi nedeniyle ölen yakınların için sabırlı ol! Pandemi nedenli ölümler halen devam ediyor. Arka arkaya pek çok yakınını, akrabasını, aile üyelerini kaybedenler var. Bu kayıplar için tutulamayan yasların bir birikimi olarak bir zaman sonra yoğun kaygı ve depresyonun ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir.
- Karantina koşullarına uy, sosyal izolasyona önem ver! İnsan toplumsal bir varlık. Karantinalar nedeniyle uzun süre sosyal izolasyonda kalmak ve toplumsallığın azalması virüsün bulaşma ihtimalini düşürüyor. Ancak sosyalleşme ihtiyacı içinde olan insanlar sosyalleşmeyi de yine ekran aracılığıyla yapıyor genelde.
- Yeni normale uyum sağla! Pandeminin getirdiği yaşam tarzı değişimlerine uyum sağlamak çok kolay olmasa da, varlığını sürdürmek isteyenler uyum sağlamak zorunda kalacaklar.
Sözün özü, pandemi bir milat gibi oldu. P.Ö.(Pandemi Öncesi) ile P.S. (Pandemi Sonrası) yaşam tarzları çok farklılaştı; iş, eğitim, eğlence, sosyalleşme vb. alışkanlıklar değişiyor. Bu değişikliklerin bir kısmı pandemi bittikten sonra da kalıcı olacak gibi görünüyor.
Pandemi insanlığa mesaj göndermeye devam edecek, lütfen mesaj kutunuzu kontrol etmeyi unutmayın!
1 yorum
Merhabalar hocam ben Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Muazzez Bilge Karakaya, EMSA adlı Avrupa Tıp Öğrencileri Birliği topluluğumuzda sizinle bir etkinlik gerçekleştirmek istiyoruz ama mail adresinize ulaşamıyorum. Sizinle iletişime geçmeyi çok isteriz, umarım yorumumu görürsünüz