Sanal ortamlarda hızla yayılmakta olan yanlış bilgilerin, bunların oluşturduğu dezenformasyonun dünya çapında ciddi bir sorun olduğu ve bunların birtakım olumsuz fiziksel ve psikolojik etkiler oluşturduğu görülmektedir. Bu kirli bilgiler, bireylerle ilgili, toplumlarla ilgili veya tarihsel, coğrafi, askeri, ekonomik, politik ve psikolojik olaylarla ilgili olabilmektedir. Sanal-siber dünya oluşumlarının beslediği alter kimlikler ve yapay zeka programları her türlü sapma, saptırma ve dezenformasyon yanında yeni toplumsal ve bireysel düşünce akımlarını da büyük bir algoritmik hesaplama ile her gün yeniden dizayn etmektedir. Tüm bunlar bireysel ve toplumsal ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturmakta insanları gerçekte olmaya şeylere inandırmakta ve onları istediği yönde şekillendirmektedir. Özellikle sosyal medya platformlarının bu amaçlar için oldukça etkili ve başarılı bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Toplumların geleceği olan çocuklar ve gençler, eğitimlerini, inançlarını, bilgi ve değerlerini aile veya okul ortamlarında değil de artık bu sanal platformlarda oluşturmaktadır. Bu durum, tüm dünya için özellikle de elinde gelişmiş üst teknoloji bulunmayan toplumlar için asimilasyona ve yok oluşa giden yolu açmaktadır. Ayrıca insanların çok fazla aşırı bilgi yüküne maruz kalması da başlı başına bir sorun olarak görülmektedir. Nitekim, siber tabanlı ve yer tabanlı kaynaklardan edinilen bilgilerin bireyler üzerindeki etkilerinin incelendiği bir çalışmada “algılanan aşırı bilgi yüklemesinin” psikolojik sağlık ve güvenirlilik algısına etkisi incelenmiştir. Araştırmada sonucunda; yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, ekonomik durum, etnik köken, fiziksel sağlık gibi bir çok faktörlere bağlı olarak psikolojik sağlık durumunun değiştiği, faktörlere bağlı olarak değişik stres, kaygı ve depresyon derecelerinin oluştuğu ölçülmüştür. Bu bakımdan, sinirbilim çalışmaları ile beyin-bilgisayar ara yüzlerinin kişiye uygun düzenlenmesi yapılmalı, bilgi miktarının ve yoğunluğunun oluşturacağı “doz etkilerinin” insana ve insani değerlere uyumu için de standartlar sağlanmalıdır. Bugün hepimizi kapsamakta olan ve “dijital bilgi salgını” olarak öne çıkaran gizli bir “bilgi” salgını yaşanmaktadır. Sosyal medyada sürekli, kontrolsüz veya üst bilinç tarafından manipüle edilerek sunulan bu “bilgilerin” özellikli dijital antroposen (yeni insanlık) çağında oluşturduğu “bilgilendirme” son derece kritiktir. Nitekim dizayn edilmiş haberler, kaygı, korku, dezenformasyon, bilgi kirliliği, belirsizlik ve ajitasyona sebep olmaktadır. Bu bakımdan tüm güzellikleri yanında, medya “iki ucu keskin bir kılıç” olarak kabul edilmekte ve bıçağı kimin (katil veya cerrah) tuttuğu sorgulanmaktadır. Nitekim oluşan zihinsel yükler yeni ve daha yeni patolojileri doğurmaktadır. Bu bağlamda bilgi hijyeni yanında bu bilginin zihinsel, fiziksel veya sosyal refah üzerindeki olası etkilerinin de incelenmesi önemlidir. Aynı şekilde, dijital kimlik algıları ve yaşam beklentilerinin günümüz dijital toplumunda, bireylerin kalite anlayışını ve bunun standartlarını belirlemede ne derece önemli olduğu da sorgulanmalıdır. Kuşkusuz sosyal ve toplumsal bilgi hijyenini muhafaza etmede, olumsuz dijital bilgi salgınlarını önlemede öncelikle çocukların ve ergenlerin korunması ve bilinçlendirilmesine öncelik verilmelidir.
Daha da önemlisi: milli eğitim ve milli savunma yanında milli dijital değerlerin ve kültürel kodların bilincinde sanal ortamda üniversal olunması için ortaya güçlü politik bir irade konulmasıdır. Çünkü, yeni coğrafyada insani his ve duyguları dönüştürülmüş, gerçeğe yabancı, sanalitesi ile realitesi yer değiştirmiş yeni bir toplum için dijital antroposen son derece kararlı bir şekilde dizayn ediliyor. Her geçen gün süre hızla kısalıyor.
Kaynakça
Banerjee, D., & Rao, T. S. (2020). Psychology of misinformation and the media: Insights from the COVID-19 pandemic. Indian Journal of Social Psychiatry, 36(5), 131.
Dan, V., Paris, B., Donovan, J., Hameleers, M., Roozenbeek, J., van der Linden, S., & von Sikorski, C. (2021). Visual mis-and disinformation, social media, and democracy. Journalism & Mass Communication Quarterly, 98(3), 641-664.
Eryomin, A. L. (2020). Information hygiene: modern approaches to hygienic evaluation of content and physical signals of information carriers. Gigiyena i sanitariya, 99(4), 351-5.
Misra, S., & Stokols, D. (2012). Psychological and health outcomes of perceived information overload. Environment and behavior, 44(6), 737-759.
1 yorum
Kuran-ı Kerimde, Felak ve Nas süreleri gereğince hareket gerekir. Allah a sığınmak. Ve genç yaşta ana okulu-ilk ve orta okulda doğru bilgiler(İslam dini) öğretilmeli ve daha sonra da Kritik analitik düşünme eğitimi verilmelidir.