İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır .
V.HUGO.
”Akademikakil.com” delaletiyle bu ayın konusu olan Cumhuriyet ve Demokrasi konusundaki düşüncelerimi değerli okurlarımla paylaşacağım. Değerli okurlarımın geçmiş Ramazan Bayramını kutlar, nice bayramlara sevenleriyle kavuşmasını dilerim. Cumhuriyet ve demokrasi birbiri yerine kullanılan bazı durumlarda eş anlamlı olarak nitelenen kavramlardır. Ben bu ay ki yazımda bu konuyu tarihsel ve kavramsal çerçevede analiz etmek isterim. Önce demokrasi kavramı; kadim Yunan’dan gelme demos halk, krates ise yönetim kelimesinden gelmektedir. Dolayısıyla demokrasi halkın yönetimi anlamında kullanılmıştır. Yalnız Atina şehir yönetimindeki demos; halkın tamamı değil kölelerin, siyahların, kadın ve çocukların yönetimde hesaba katılmadığı geriye kalan yerli otuz yaş üssü Atina, Sparta şehir devletlerindeki yerli halkı kastetmektedir. Atine devletinde demokrasi anlamında yönetime katılanların oranı yüzde 20’lerde iken katılmayanların oranı yüzde 80’leri bulmaktadır. Onun için merhum Cemil Meriç “dünyayı yöneten Atina devleti değil Medine devletidir” demektedir. Yunan’da kanton çok değildi . Kanton anlamını birebir karşılamasa da her kantondan 1-2 kişi, site yönetiminde bulunurdu. Atina site devletlerinin nüfusu 400000 kişi, bunun 250000 köle, 150000 melez, 30 yaşını doldurmuş 30000 kişi Atina devletinde yönetimde söz sahibiydi. Tabii 2500 yıl öncesi sayıları günümüzle istatistiki anlamada analizi zor olmakla birlikte belki rakamlar birebir örtüşmese de günümüzde demokrasiye yüklenen anlamlar 2500 yıl önce uygulamanın farklı olduğu kesindir.
Demokrasinin ögelerinden biri eşitlik ve adalet olduğuna göre aşağıdaki iki özgün fetva demokrasinin tarihinde nadir görülen uygulamadır. “Ahalisi gayrimüslim olan bir köyde sultanın izniyle kilise yapılabilir”.(1 .hat 10067422139 Osmanlı arşivleri genel müdürlüğü yay. no.139…)”insanlardan uzak kendi halinde yaşayan kesişişten cizye alınmaz.”( Balizade Mustafa efendi 21.10 1656 23.02.1967 mush. fetva.1-16 s.43.)
Demokrasiyi yıllar sonra yıldan yıla, toplumdan topluma, düşünürden düşünüre giderek anlam kayması olduğu gibi demokrasiye farklı anlamlar yüklendiği yıllarda olmuştur. Örnek,”Honeste vivere: namuslu yaşam”,”summ cigui tribue: herkesin hakkını korumak”, “neminem laedre: kimseye zarar vermemek” gibi mottolar demokrasinin özü olarak mütalaa edilmiştir.
Roma da 395-1453 yılları arası 107 hükümdar geçti ,bunlardan 34 eceliyle, diğer 65’i saray darbesiyle gitti. Roma’da Krallık (rex) MÖ. 763-MÖ. 909 yılları arası , Cumhuriyet MÖ. 509-27 yılları arası, MÖ 451-449 yılları arasında ise 12 levha kanunları uygulamaları vardı. Cumhuriyet Roma’da da anılırken; demokrasi kadim Yunan site devletleriyle özdeşleşmişti.
Cumhuriyet ise genel iradeye dayanan, kanunla yönetilen devlet olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet demokrasiden daha geniş kapsamlı diyebiliriz. Demokrasi doğrudan yönetim şekliyle ilgili iken cumhuriyet daha sofistike bir kavramdır.
Cumhuriyet “res publica” cumhuriyet “res”, şey “publica” halk halka ait olan demektir. Ciçero “res populi” kamu malı anlamında kullanmıştır. Res regnum “monarşi olarak nitelenmektedir.” Res publica”, monarşiden ayırmak için milli imparatorluğun zıddı anlamında kullanıldı. Cumhuriyet monarşiden farklıdır ve monarşi (tek kişinin yönetiminin) zıddıdır. MÖ 510-27 Roma devletinde cumhuriyet ve res pubica kullanılmaktaydı. Fransızca republiaue, İngilizce republic, Latince imparium anlamındadır. Senatum ihtiyarlar meclisi karşılığı olarak kullanılmıştı. Plebisit referandum anlamında uygulanmaktaydı.
Çicero’ya göre “Res publica” devlet anarşiye karşı düzen meşru yönetim karşılığı kullanılmıştır . Monarşi, aristokrasi, demokrasi Res publica, ortak iyi ve yasa paydasıdır cumhuriyetin. Cumhuriyet ortak iyi temelinde yasalara dayalı sistemdir diyebiliriz. Politik keyfilik, yozlaşma arttıkça res publica da azalıyor. Res publica da devlet ve meşru yönetim demektir.
Roma cumhuriyetlerinde devlet imparium denir, roma imparatorluğunda döneminde res publica kullanım başka anlamadadır. J.J.Rousseau (1712-1778) göre cumhuriyet genel iradeye dayalı dayanan veya kanunla yönetilen devlettir. Rousseau’ya göre halkın yönetme faaliyetine doğrudan katılabilmesi için siyasi birlikteliğini konfederasyon şeklinde örgütlenmesidir nüfus ve topraklarında halk birimlerinden oluşacağı gelir…
“Eşitlik arttıkça cumhuriyetçi eğilimler eşitsizlik arttıkça monarşi yanlısı eğilimler görülür.”MACOY
Cumhuriyet en iyi yönetim biçimi haline getiren unsur kamusal iyilik sağlamak noktasındaki benzersiz üstünlüğüdür. Harrington, Pufendorf, Spinoza, Montesquieu Rousseau, Kant, Jafferson Maddison, cumhuriyetçi 17.yüzyıla kadar res publica; monarşi ,demokrasi ,aristokrasi üzerine üçüne birden işaret ediyordu. Sonraları Montesquieu ve monarşi ve cumhuriyet iki ayrı devlet olarak kullanır.
“Cumhuriyetle demokrasi ve devletle özgürlüğü hemen hemen aynı anlamda kullanan Spinoza, tractatus theologiaco polticus da devletin amacı özgürlüktür. Rousseau toplumsal sözleşme eşit ,özgür, yurttaşlık dağılma politik toplum olarak anlamlandırır.
Kuvvetler birliği Rousseau Savunurken, Kuvvetler ayrılığı Montesquieu savunur.
Çin cumhuriyet oluşu 1917, Kırım 1917 cumhuriyet oluşu. Zaman açısından önemlidir.
Rousseau der ki “tanrılardan oluşan bir halk olsaydı kendisini demokratik olarak yönetirlerdi. Bu kadar bir mükemmel bir hükmet insan için uygun değildir” derken demokrasinin denildiği gibi pratiğe indirgemesin zor olacağını kastetmektedir.
Ünlü Fransız hukukçu Duguit “devlet hukuku ancak istediği için, istediği ölçüde, boyun eğiyorsa hiç boyun eğmiyor” demekle demokrasilerde yönetime kanunla sınırlama getirilmesini zımnen savunmaktadır.
Demokrasi halkın halk tarafından halk için yönetimdir. Egemenliğin millet veya halka ait olmasıdır.1864 Abraham Lincoln demokrasi” halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir “demiştir.
Hebermans’a göre demokrasi, “Post modern toplumlarda demokrasinin uygulanabilir olması, herkesin eşit ve özgür olduğu karşılıklı iletişime olanak veren kamusal alanların oluşmasına bağlıdır”. İletişime olanak veren kamusal alanların oluşmasına bağlıdır” demektedir.
Archibugi’ye göre demokrasi, “Demokrasi insanların doğrudan karar alma sürecinin içinde yer aldığı ve topluluğun tamamının eşit etkin halkası olduğu ve bağlayıcı kolektif karar alma ve bu kararlar üzerinde kontrol sağlama durumudur.” der (akt.Tanrıkulu 1998.s.199.)
ABD’de Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesinin kapısında “Non sub humine sed sub deo et lege”,“İnsanlar insanlara değil, Tanrı’ya ve kanunlara itaat etmelidir” (Henry de Bracton(1210-1269)) yazar. Kısaca cumhuriyet genel iradeye dayalı, ortak iyinin olduğu, kanunla yönetilen devlet demektir. Demokrasi daha iç halkada ülkeden ülkeye dönemden döneme anlam yüklenen kavramdır. Bu kavram kargaşalığını gidermek için demokrasi çeşitlerini özetleyerek okurlarımla paylaşacağım.
Demokrasi çeşitleri
1.Klasik demokrasi. Eski yunandaki demokrasi türüdür. Nüfus az, şehir devleti, siyah, zenci ,taşralı ,bayanların yönetime katılmadığı 100 kişiden 30 unun yönetime katılmadığı 2500 yıl önceki demokrasi türüdür.
2.Atina demokrasisi. Klasik demokrasinin bir diğer adıdır.
3.Doğrudan demokrasi. Egemenliğe göre tasnif edildiğinde ortaya çıkan demokrasi türüdür. Yani egemenlik kimde olmalı sorusuna cevaben ortaya çıkan demokrasisidir.
4.Yarıdoğrudan demokrasi. İsviçre’deki, eski İtalya şehir devletlerindeki demokrasi türüdür.
5.Temsili demokrasi. Türkiye, Almanya, İngiltere, Hollanda, gibi ülkelerdeki demokrasi türüdür. Halk temsilcisini seçer o kişide temsil eder. Bu da dar bölge şeklinde veya bizde olduğu gibi seçim bölgesi şeklinde olur. Seçmen seçtiği temsilciyi ölene kadar ne görebilir veya tanıyabilir.
6.Çoğulcu demokrasi. Amacına göre. İdeolojik değil yönetim biçimidir insanın mutluluğudur. Carl Scmitt bunun mümkün olmadığını söyler.
7. Çoğunlukçu. Siyasal temsil Esasına göre tasnif edilen demokrasi türüdür. Seçim çoğunluğun yönelik kabul edilen demokrasidir.
8.Marksist demokrasi. Marksizm ve demokrasi ideolojik platformda güneşin batıdan doğması kadar ters bir kavram ama neo Marksistlerin demokrasiyle marksizmi birleştiren çabaları sonucu ortaya çıkan bir demokrasidir.
9.Liberal demokrasi. liberalizme paralel neşvü nema bulan demokrasi türüdür.
10.Plebisitçi.plep Romalılarda sıradan, yoksul halk demektir. Plebisit oradan gelme kavramdır. İngilizcede referandum diye geçen kavram halkoylaması şeklinde Türkçeleştirebiliriz. Yani herkese tüm kesimlere sorularak yönetilen bir demokrasi kavramıdır.
11.Radikal demokrasi. Günümüzde bazı siyaset teorisyenlerince savunulan demokrasi çeşididir.
12.Siber demokrasi.
13.Oydaşmacı demokrasi. Bir şekilde ekstrem gurupların anlaştığı demokrasi çeşididir.Lijphart tarafından ortaya atılmıştır. Çok katmanlı toplumlarda toplumun karmaşık ve kompleks problemlerine çözüm amaçlı güden yaklaşımdır. İngilizcesi consociational democracy diye geçer.oydaşmacı demokraside elitistler ve kültürel yönden farklı guruplar devreye girer. Bu tür demokrasinin eleştirilecek yönü bence elitistlerden ne anlaşıldığı de hangi elitlerin devreye gireceği konusudur.
14.Müzakereci.diyalektik demokrasi. J . M. Bessettle kurdu .Hebermans geliştirildi. Belçika ,İsviçre de Uygulanan, Hebermans Benhabib tarafından savunulan demokrasi çeşididir.
15.Uzlaşmacı demorasi.consensus demokrasi .
16.Delegasyoncu demokrasi.
17. Westminster demokrasi.Britanyaya özgü başında kral var. Veya kraliçe var.lordlar kamerasına 28 tane ruhani papaz lord olarak atanıyor avam kamerasından da etkili ama demokrasi.
17.Teodemokrasi.İranda ve Vatikan için söylensede bilimsel siyasal karşılığı olmayan kavram. İslam dini ekonomik, sosyal, siyasal hayatın özüne ilişkin emirleri ve yasakları vardır.demos ve krates sözcükleri günümüzden 2500 yıl önce, İslamiyet’ten 1100 sene önce kullanılmıştır. Dolayısıyla İslam dininin emir ve yasaklarına ayrıca bakılması gerekirken günümüzden 2500 yıl önceki kavramlara eklemleyerek izah pek anlamlı gözükmemektedir. Bazı kaynaklarda teokrasi diye de geçen bu kavramdan ikincisini yani teokrasiyi ms.100 lü yıllarda Romalı Musevi tarihçi flavious kullanmıştır.
18.Geodemokrasi.günümüzde yaşlı nüfusun artması sonucu potansiyel oy kullanıcıları fazla nüfus olduğu için demokraside bu kesime doğru anlama kayması olduğunu savunanların görüşüdür.
19.Tandemokrasi.Putin 6 ve 6 şeklinde tekrar eden demokrasidir. Rusya da en uzun yönetimde 51 yılla korkunç Ivan ,43 yılla büyük Petro gelmektedir. Günümüzde Putin, Medvedev’den birbirini gidip gelmesi şeklinde bir demokrasidir .pandem Rusça iki atın çektiği at arabasıdır. Benzetme buradan kaynaklanmaktadır. Bu ikilinin git gel şeklinde ayarladıkları bir demokrasi tanımıdır.
20.Agonistik demokrasi :Karl Scmitt .Chantal M ouffe liberal demokrasinin ekonomik ve müzakereci demokrasi modellerinin ekonomik ve etik kavramlarından hareket ettiğini siyasalı kuran antagonizmden kavrayamadığı için eleştirir bunun yerine agnostik veya radikal demokrasi modelini önerir.
21.Diyalojik demokrasi. Diyaloğun öne çekildiği demokrasi tanımlamasıdır. Eleştirilecek yönü birkaç konuyla sınırlı kalmasıdır.
22.Feminist demokrasi.A. Philipse e “..feminizm ve demokraside eşitlik kavramlarıyla ilgilenildiği ve iktidar karşı çıktığı için iki kavramın çok fazla ortak noktası bulunmaktadır. Feminizm bilindiği gibi Wollsstronecaft 1792 de yazılarıyla gündeme geldi. Kadın için her alanda eşit haklar elde etmeyi amaçlayan feminizm, demokraside de kadınları önceleyen bir söylem geliştirdi.
23.Kozmopolitist demokrasi.Giddens in formüle etmeye çalıştığı demokrasi çeşididir.” Radikal merkez yeni demokratik devlet aktif sivil toplum demokratik aile yeni karma ekonomi, topluma katılma anlamında Eşitlik, pozitif refah sosyal yatırımcı devlet. Kozmopolit toplum kozmopolit demokrasi. (Tanrıverdi.2009 SS.863-865.Tthe Journal of academic soc.sciences yıl.3 sayı.9 mart 2005 ss.351-363).Kozmopolit demokrasi siyasetin yerine etiği ikame etmeyi düşündüğü için bence ütopik demokrasi sayılabilir. Kökleri Diyojenin dünya vatandaşlığı hipotezine dayanan düşünce bu yöneyle bence ütopiktir. Eleştirilen yönlerinin başında gelmektedir. Yine de bu demokrasi çeşidini günümüzde ciddi şekilde savunan düşünür David Held dir. Küreselleşmenin getirdiği sorunları aşılmasında önerilen demokrasi modelidir. Eleştirileceği yönün başında dünya vatandaşlığı gibi muğlak kavramla siyasi analize başlamasıdır.
24.Katılımcı demokrasi. Halkın mümkün olan en üst düzeyde sürece katılması mantığına dayanana demokrasi türüdür. Bazı araçları kullanılmaktadır. Referandum, veto gibi siyasal enstrümanları devreye sokmayı amaçlar. Belli sayıda imza ile cumhurbaşkanı daya gösterilmesi bunlar arasında sayılabilir bu tür demokrasinin eleştirdiğim başta gelen yönü çok dar ve sadece bir olayla ilgili dünya sistemine genelleme yapmaya çalışmasıdır.
25.Liberal demokrasi. Rawls, Giddens gibi düşünürlerin savunduğu demokrasi çeşididir. Liberal demokrasi savunucularındandır.
Farabi (870 -950) demokratik devlet demokratik katılım adalet İslam adaleti öncelediği için kesin. İbrahim müteferrika monarhiya ,demokrasiya’dan bahseder. İslam’la antik Yunan arasındaki zaman farkı İslam’a referans yapılırken geriye (yıllar öncesine atıf yapılmasına) diyenler ondan daha eskiye götürmesi anlamlıdır. Farabi demokrasi kitabı yazmadı. Yunan felsefesini ve düşüncesini biliyordu. Demokraside cumhuriyette ortak iyi toplum refahı adalet ve doğruluk üzerine bina edileceği için İslam düşünürleri İslam’a ilişkin görüşlerini yazmıştır. Sonradan benzer içeriklerle İslam düşünürlerinin görüşleriyle demokrasi ölçütlerini birleştirmek bilimsel düşüncenin olağan akışına uygundur. Aslında 30’dan fazla olan demokrasi çeşitlerini kısaca özetlemeye çalıştım. Bunun tersi de vaki olmaktadır. Demokrasiye benzer kavramlarda kullanarak farklı tanımlarda bulunmaktadır. Örneğin; Timokrasi varlıklı insanların yönetimi anlamındadır. Bu tür demokraside aslında demokrasinin aparatları kullanılır. Dışarıdan güzel gözükür. Meşru gözükür ama kazançlı çıkanlar ekonomik açıdan varlıklı insanlardır.
Günümüzde çağdaş demokrasi düşünürleri arasında önde gelenlerden Robert Dahl demokrasi için “ kolektif ve bağlayıcı kararlar almanın benzersiz bir yöntemdir.” der. Ama Dahl’ın ölçütleri geneldir. Fakat uygulama ülkeden ülkeye farklıdır. Yani Dahl demokrasinin olmazsa olmazları arasında saydığı seçimle ilgili 192 ülkede 30’dan fazla sistemle uygulanmaktadır. Doğal olarak da sonuçlar farklı olmaktadır.
Yine demokrasilerde temsil seçimle olurken Lordlar Kamerası’nda olduğu gibi atamayla olanlarda vardır. Benzer bir örnekte 1876 kanuni esasi ölçülerine göre atanan ayan meclisi üyeleri gibi. Örneğin; Mithat Paşa’nın oğlu Ali Haydar Mithat şartları tutmadığı halde ayan meclisine atandı istifa etmek zorunda kaldı.
Rousseau kuvvetler birliği toplum sözleşmesi 1913’de Türkçe yayımlandı. Toplum sözleşmesine kuvvetler birliği, kuvvetler ayrılığı söz edildiği için Atatürk eleştirmiştir. J.J.Rousseau 1712-1778 yılları arasında yaşadı. Eserini 20 yılda yazdı. Fransa- İngiltere analizini benzerlik farklılığını vurguladı. Cumhuriyet genel iradeye dayanan veya kanunlara yönetilen devlettir. Ruso’ya göre halkın yasama faaliyetlerine doğrudan katılabilmesi için siyasi birlikteliğin konfederasyon şeklinde örgütlenmiş nüfus ve toprak açısından küçük ülkelerde birimlerinden meydana gelir.
1924 anayasasının 24 maddesinin 4. fırkası “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddesi devletin şekli cumhuriyettir.” egemenlikle ilgilidir. Cumhuriyet genel iradeyle ilgilidir. Demokrasi ise farklı daha teferruatlıdır. Örnek bu Libya Arap demokratik halk sosyalist cemahiriyesi neden tutmamıştır? Hem sosyalizm tabanlı halk, hem İslam’dan mülhem cumhur, hem yunandan mülhem demos krates ,bir araya getiriyorsunuz coğrafyası büyük Avrupa’da bir şehir kadar nüfusu olan ülkeyi yönetmekte zorlanıyorsunuz demek ki farklı kavramları yan yana getirmekle demokratik, sosyalist, halk ,cumhur esaslı bir yönetim olmadı.
Sonuç olarak cumhuriyet bir yönetim şekli çoğunluğa dayalı bir olgu iken demokrasi onun uygulanmasındaki çeşitli aparatlardır. Ülkeden ülkeye değişebilmektedir. Bunun nedeni ise ülkelerin monarşi olup olmamalarına; meclis tiplerine, parti tiplerine; seçim şekillerine ve ekonomik politikalarına göre değişmektedir.
Bu son hipotez cümlemi özneleştirerek doğrulamak isterim.
Fransa yarı başkanlık, çift meclisli üniter iken, İngiltere monarşik çift meclisli birleşik krallıktır. İkinci meclis seçimle gelmez atamayla gelir. Fransa’da ise ikinci meclis halk seçmez. Almanya federaldir çift meclislidir. Eyalet sistemidir. Lüksemburg dukalıktır. İsviçre konfederaldir. Doğrudan demokrasi için dünyada iki örnekten söz edilir birincisi İsviçrelerdeki kantonlar ikincisi Türkiye’deki muhtarlıklar.
1.5 milyar nüfuslu Çin, Hindistan gibi ülkelerde bazı ülkelerin nüfusu kadar temsilci seçmek gerekir. Bu da pek uygulamada olamayacağı için farklı bir sistem uygulamaktadır. Çin 1917’de cumhuriyet oldu. Finlandiya da 1917’de cumhuriyet oldu. Demokrasi ve cumhuriyete yüklenene anlamalar bağlamında ikisi arasında büyük farklar vardır. Kırımda 1917’de cumhuriyet olmuştu. Rusya ilhak etti.
Dolayısıyla bu kavramların içini doldurmak gerçekten adil, dürüst, şeffaf, hak ve adaleti önceleyen sistem olup olmadığı ülkeden ülkeye değişmektedir. Dünyadaki geri kalmış ülkelerin mevcut durumunu ideal kavramlarla açıklamak oldukça zordur, diğer değişkenlere de bakmak gerekir kanısındayım.
Sonuç olarak bu sayı 30 dan fazla da olsa murad edilen adil, eşit, şeffaf, temel insan hak ve özgürlüklerinin öncelendiği yönetim sistemidir. Günümüzde BM’ye mensup 193 ülkenin sosyal, ekonomik, siyasal yapıları doğası itibariyle farklıdır. Globalleşme sorunu, çözüm başka bir yöntemle demokrasi türüyle bunu çözmeye çalışmaktır. Yani insanların geliştirdiği insandan kaynaklanan sorunlarda farklı çözümler bulmak amaçlanmaktadır. Dolayısıyla demokrasinin kesin, ortak tüm devletlerle kabul edilen ve uygulanan sınırları yoktur.
Bence en makul olanı ortak akılla akademisyenlerin ve entelijansanın bulunduğu toplumun sorunlarına çözüm için alternatifler geliştirmesi olacaktır. Yoksa dünyadaki ulus devletlerin sorunları ve çözüm önerilerde doğal olarak farklıdır.
Sonuç olarak demokrasilerde adalet eşitlik hak kavramları öncelenir. Çoğunluk esası ise çoğunluğun hata yapma olasılığı azdır hipotezinden hareketle çoğunluğun kararı demokratik olarak tercih edilir.
Selam saygı ve dua ile.
1 yorum
Bu kadar çok tanım ve uygulama bir türlü ortak tanım ve uygulamaya ulaşılamadığını gösteriyor. Bazı grupların uzlaşması uygulamanın teori ile bağdaşamamasıyla bozuluyor.
20. yüzyılda ulus devletlerde temel konularda ortaklık ve uzlaşma sağlandıoı için Batıda göreceli olarak Cumhuriyet ve Demokrasi sağlıklı sonuçlar verdi gibi göründü. Ancak Her devletin ve yönetici kadronun kendi varlıklarına tehlike algılamasıyla asrın sonunda ve 21. asırda hakların kolaylıkla geri alındığını gördük. Ulusun bütünleyiciliğinden vazgeçip etnik ve din ve mezhep kimlikleri öne çıkarılınca Demokrasinin ön gördüğü uzlaşarak seçim de giderek başarılamadı. Uzlaşabilmek için temel ortaklıklar şarttır. Küreselleşmenin ortaklıkları Cumhuriyet ve Demokrasi ile uyuşmamaktadır.