İnsanlığın gelişimi ve ilerlemesi, yaşanan veya olası problemlerin çözülerek daha iyiye ulaşmak için, yenilikçi fikirlerin üretilmesi ve bunların ifade edilerek uygulamaya koyulması gereklidir. Söz konusu gelişme için yenlikçi fikir üretmeyi problemleri yaşayan her birey yapabilsede, bu konularda bilim insanlarından beklentiler ve potansiyel daha yüksektir. Dünyadaki çok önemli gelişmelerde bu sayede gerçekleşmektedir. Düşünmek nispeten kolay olsada, üretilen fikirleri ifade etmek ve uygulamaya koymak daha zahmetlidir. Mustafa Kemal Atatürk süreci, “Düşünmek ve söylemek kolaydır. Lakin yapmak ve bilhassa başarıyla neticelendirmek çok güçtür” şeklinde ifade etmiştir.
Günümüzde fikir üretmek nispeten kolay olsada ifade etme konusunda güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Çünkü farklı hesaplar yapan karşıt görüşlü muhalifler, fikirlerden rahatsız olarak kendilerinin menfaatlerini tehdit edebileceği varsayımı ile ifade etmeyi engelleme yoluna gidebilmektedirler. Neticede, insanların problemlerine doğru çözüm getiren fikirleri üretmekten ve ifade etmekten korkmayan bireylerin toplumun daha iyiye gitmesindeki fonksiyonları çok önemli olmaktadır. Onlar toplumda öncü rolünü oynarlar. Bu bağlamda bilim insanlarının topluma yol gösterme ve bilimin ışığında en doğru fikir üreterek ifade etmeleri yönündeki sorumlulukarı ve beklentiler daha fazladır.
Toplumda, Din adamları, Adalet mensupları ve Bilim/Akademik insanları olarak üç meslek grubu vardır ki onlar, cübbe giyerler. Bilindiği üzere “İstemem yan cebine koy” olayı olmasın diye cübbelerin cepleri, “Kimsenin önünde eğilmesin” diye önlerinde düğmeleri yoktur. Bu hususlar, söz konusu üç meslek mensubunun önemli hasletlerinin olması gerektiğini göstermektedir. Neticede, bu üç meslek mensuplarının her zaman doğruyu savunmaları ve dürüstlükten taviz vermemeleri ve kimsenin önünde eğilmemeleri esastır. Bu nedenle, bilim insanları topluma rehber olacak fikirleri üretirken;
- her zaman hakikatin yanında olmaları ve doğrularu savunmaları,
- problemlere doğru çözüm getiren ve bilimsel temeli olan fikirleri üretmeleri,
- fikirlerini her koşul altında ifade ederek savunmaları,
çok önemli niteliklerdir. Çünkü hakikatin yanında olanlar yalan söylemez, haksız yere kimseyi zan altında bırakacak iddialarda bulunmaz ve sonuçta diğer insanlar onları örnek alırlar. Yani toplumda bir tür pusula görevini yerine getirmeleri söz konusudur. Bilim insanları bu görev ve sorumuluklarını yerine getirirken doğal olarak bazı engellerle karşılaşabileceklerdir. Bu süreçte doğru ve etkili fikir üreterek ifade eden ve savunanlardan rahatsızlık duyabileceklerin olması her zaman mümkündür. Dolayısıyla bilim insanlarının üretecekleri özgün ve etkili fikirleri değersizleştirip, ifade etmeleri engellenerek kurulmuş olan düzenin devamı sağlanmaya çalışılabilecektir.
Sonuçta bilim insanları, toplumun gelişmesi ve problemlerinin çözülmesinde en etkili çözümü üretmesi beklenen meslek grubudur. Doğal olarak uygun ve verimli çözümler için bilimsel temele dayanan doğru fikir üretilmesi, üretilen çözümlerin karşıt görüşlülerden çekinmeden ifade edilebilmesi ve uygulamaya koyulması olmazsa olmazlardandır. Çünkü bilim insanlarının dünyadaki en son gelişmeleri izleyerek kendilerini güncellemeleri yanında, yenilikçi çözüm ve teknolojileri üretmeleri genel beklentilerdir. Bu süreçte bilim insanlarının dinamik olması, olası riskleri öngörerek hareket etmesi ve ürettiği fikirleri korkusuzca ifade ederek toplumun benimsemesini sağlaması gereklidir. Aksi durum tuzun kokmasına benzer ve böyle bir netice, insanlığı hiç arzu edilmeyen bir yere sürükleyecektir.Bu bağlamda bilim insanlarının kendilerine yüklenen bu sorumluluğun bilincinde olarak hareket ederek toplumu yönlendirmesi en doğal beklentidir.
1 yorum
Hocam kaleminize sağlık