Uzun zamandan beri, yabancı ülkelerden alınan diplomaların, YÖK tarafından denkliğinin kabulü hususunda yaşanan problemlerle ilgili olarak, birçok mektup, mesaj, bilgi ve elektronik posta bana ulaşmaktadır. Bu maillerden sadece birini, Türkçe klavye kullanımına bağlı harf hatalarını değiştirerek, olduğu gibi sizinle paylaşmak istiyorum.
"SN. HOCAM
İyi dileklerimizle sizi selamlıyoruz , Bizler T.C. Milli Eğitim Bakanlığının izni ile resmi öğrencisi olarak komşu Suriye Üniversitelerinde eğitim görmüş ve eğitimlerini başarı ile bitirmiş 117 doktor , eczacı ve diş hekimi Türk vatandaşıyız. Eğitim gördüğümüz zaman süresinde, Suriye Üniversiteleri YÖK tarafından tanınıyor olmasına rağmen, YÖK’ün 1998 yılında çıkardığı uygulaması sonucu "DİPLOMA DENKLİK" talebimiz reddedilmiştir. Kazanılmış haklarımız olmasına rağmen, çok mağdur duruma düşmüş durumdayız. Arabistan, Suriye, Kanada, Amerika ve Bahreyn de memleketimizden ve çocuklarımızdan uzaktaki hastanelerde çalışmak zorunda bırakılmışız.
Sizin bütün Türkiye’yi kucaklayıcı, değişimci ve insani vicdana dayanan çalışmalarınız bizi sevindirmiş ve umutlandırmıştır. Bu sorunumuzun çözümünde son umudumuz haline gelen sizlerin, bizim meselemize sahip çıkacağınıza olan inancımız çok yüksektir. Sizden istirhamımız; medya alanında yaptığınız çalışmalar çerçevesinde, DİPLOMALARIMIZA DENKLİK VERİLMESİ ve MESLE⁄İMİZİ MEMLEKETİMİZDE İCRA ETMEMİZ yönünde desteğinizi bekliyor, en derin saygılarımızı sunuyoruz.
Göstereceğiniz ilgi ve önem için teşekkür ediyoruz
SURİYE ÜNİVERSİTELERİ MEZUNLARI"
Benim şahsen, Türkiye’de herhangi bir tıp fakültesini ya da bir başka branşı kazanamayıp, bir vakıf veya yurt dışı bir üniversitede eğitime başlayıp, daha sonra çeşitli yolları(!) zorlayarak, hukuk, ahlak, etik, vicdan, insaf ve izan dışı gayretlerle, Türkiye’deki bir fakülteye transfer(!) olanlara şiddetle karşı görüş sergilediğim, gerek makalelerimden ve gerekse konferanslarımdan bilinmektedir. Zira bu durum, bir anlamda, istediği halde çok küçük puan farkı sebebi ile arzu ettiği fakülteye kayıt olamayan örgencilere çok büyük haksızlıktır.
Ancak, yukarıda sizinle paylaştığım elektronik postadan da anlaşılacağı üzere, YÖK ve Devletimizin diğer resmi organlarının izni ile Milli Eğitim Bakanlığının bilgisi dâhilinde "Resmi Öğrenci" sıfatı ile yurt dışında eğitim ve öğretimlerini tamamlayan vatandaşlarımızın diplomalarının denkliğinin verilmemesi büyük haksızlık ve kabul edilemez bir durumdur. Kaldı ki, eğitim ve öğretimleri süresince, YÖK’ün denkliğini kabul ettiği, 1998’de çıkan bir uygulama ile bu hakkın kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bildiğim kadarı ile alınan her türlü kararlar, çıkan kanunlar, yönetmelikler, genelgeler ve tüzükler, makabline (geçmişe, evveline, eskiye) şamil (etkili, kapsayıcı) değildir. Şayet kişilerin menfaati varsa, o minval üzere, kişilerin talepleri doğrultusunda işlem yapılır.
Bu nedenle, haksızlığa uğradıkları inancında olduğum, feryad-u figan eden bu meslektaşlarımızın, vatandaşlarımızın durumlarının, yetkili makamlarca dikkate alınacağı, düzeltileceği ve haklarının iade edileceği umudu ile bitirmek istiyorum.
Ve bir Rubai
BİR SIZI
Dokunduğum her gülün kalbinde bir sızı var,
Her gül, bir aşk, bir sevda, her sızı bir sır saklar,
Ummanlar söndüremez amma, akan gözyaşı,
Buzulları kavurur, bir sızı Cihan yakar.