Ampulün mucidi Edison’un cennetlik olup olmadığı konusu yıllarca tartışılmış ve iki görüş ortaya çıkmıştır. Birinci görüşe göre “Edison cennetliktir”; ikinciye görüşe göre ise “Edison cehennemliktir.”
İlk görüşü savunanlar; “Bize göre Edison’un yeri cennettir. Çünkü onun icat ettiği ampuller yolları, evleri, camileri aydınlatıyor. Bu ışık sayesinde dileyen Kur’ân okuyabiliyor. Öyleyse ampul ışığında yapılan ibadetlerden ona da pay vardır, bu sevaplar sayesinde Edison cennetliktir” diyerek onun cennetlik olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Tam tersi görüşü savunanlar ise onun yerinin cehennem olduğunu, zira nasıl uçak bileti olmayanlar uçağa alınmıyorsa, nasıl pasaport olmadan ülkelerarası seyahat yapmak mümkün değilse “cennetin biletinin/pasaportunun da kelime-i tevhîd (Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlüllah) olduğunu”, bu gerçeğe inanmayanların da hiçbir şekilde cennete girebilmelerinin mümkün olamayacağını ifade etmiş ve bu görüşü şiddetle reddetmişlerdir.
Ayrıca onlar; “Eğer ampulün ışığında yapılan ibadetlerden Edison’a da bir sevap/pay ayrılacaksa bu ampulün altında işlenen günahlardan da ona bir pay/günah yazılmasının akla ve mantığa uygun olacağını” ifade etmiş, ahirette mükâfat/ödül elde etmek için “Allah’a ve ahiret gününe sağlam ve sarsılmaz bir imanın şart olduğunu” belirtmişlerdir. (Nitekim bir bankada hesap açtırıp hesaba para yatırmayanların ihtiyaç anında bankadan para çekebilmeleri nasıl mümkün değilse, ahirete inanıp oraya yatırım yapmayanların da mahşer günü Yüce Allah’tan cenneti isteyebilmeleri hiçbir şekilde mümkün değildir; zira böyle bir hakları yoktur/kalmamıştır.)
İlk görüşü savunanlar biraz da öfkelenerek; “Edison tabi ki cennetliktir. Cennet sizin babanızın tapulu malı değildir!” diyerek onu cennete sokmaya çalışmış, karşıt görüştekiler ise; “Cennet tabi ki bizim babamızın tapulu malı değildir; orada bize yer kalmayacak gibi hiçbir endişemiz de zaten yoktur; Yüce Allah dilerse Edison’u da cennete koyabilir”, ancak bizzat Allah Teâlâ’nın kendisi Kur’ân’da müşrikleri/kâfirleri/münafıkları/zalimleri/ fâsıkları/mücrimleri “deve iğnenin deliğinden geçmedikçe (asla ve kat’a) cennete koymayacağını”[1] haber vermektedir, demişlerdir.
(Bu arada devenin/halatın iğnenin deliğinden geçmesi nasıl imkânsız ise kâfirlerin de cennete girmelerinin imkânsız olduğunu anlatan bu teşbihi doğru anlamayan bazı hoca müsveddeleri/çakma ilahiyatçılar/yarım hocalar/sözde akademisyenler “devenin iğnenin deliğinden ışınlanarak geçirilebileceğini” iddia etmiş, Arapçanın kurallarını hiçe sayarak kafirleri zorla cennete sokmaya çalışmışlardır. Böyle bir metaforu anlamaktan aciz kişilerin “İslâm âlimi” olmaları mümkün değildir ve bu görüşün ciddiye alınır hiçbir tarafı da yoktur.)
Dolayısıyla Edison’un cennetlik olduğu görüşünü reddedenler, asırlar önce bildirilen bu gerçekleri sözde hocalara hatırlatmış ve sahte hülyalara dalmalarını engellemişlerdir. Dolayısıyla bu uyarıyı yapanlara teşekkür etmek yerine onları; “Cennet sizin babanızın tapulu malı değildir” gibi komik bir gerekçeyle susturmaya çalışmak tam bir akıl tutulmasıdır, hezeyandır, sağlam muhakeme yoksunluğudur, hamakattir.
Öte yandan ilk görüşü savunan bu yarım hocalar; “Hay Allah ampulü icat eden Edison’dan razı olsun!” diyerek insanların sürekli ona hayır dua ettiğini, bu dualar sayesinde onun da cennete gideceğini iddia etmişlerdir. Buna cevap verenler ise “her ne kadar insanlar ona hayır dua etseler de bu duaların hiçbir karşılığının olamayacağını”, zira “Hz. Nuh’un inanmayan oğluna,[2] Hz. İbrahim’in müşrik babası Âzer’e,[3] Hz. Muhammed’in de münafıkların reisi Abdullah b. Ubey’e mezarı başında yaptığı duanın kabul edilmediğini”[4] bizzat “Kur’ân’ın haber verdiğini”, dolayısıyla Edison için yapılan duanın hiçbir anlamının olamayacağını, onun mükâfatını bu dünyadayken aldığını, zira inanmayarak bütün kredisini tükettiğini” ifade etmişlerdir.
Ayrıca bu ikinci görüşü savunanlar “Kur’ân’da Yüce Allah’ın mü’minlere hitaben “cehennemi hak eden kâfirler/müşrikler/fâsıklar/zalimler kendi yakın akrabaları bile olsa onların bağışlanmaları için dua etmelerinin doğru olmayacağını” haber verdiğini[5] ve “Edison için yapılan duanın Yüce Allah’ın bu emrine alenen karşı gelmek olacağını, mü’minlerin bu tür dualar yapmaktan şiddetle men edildiğini” belirtmişlerdir.
İlk görüş sahipleri “Her ne kadar Edison kâinatı yoktan var eden Yüce Allah’ı aramamış, bulmamış veya O’nu bilerek inkâr etmişse de insanlığa çok büyük hizmetler etmiştir; onun bu emeği asla karşılıksız kalmayacaktır” diyerek hâlâ onun cennetlik olduğunu iddia etmeye devam etmişlerdir.
Buna cevap verenler ise “insanlar Edison gibi büyük ilmi keşifler yapan, radyoyu, tv’yi, bilgisayarı, cep telefonunu, röntgen ve tomografi cihazlarını, otomobil, uçak, tren ve benzeri bütün faydalı teknolojik aletleri icat edenlere sürekli teşekkür etseler de, bu mucitlerin kalplerinden geçenleri, inançlarını, niyetlerini, samimiyetlerini, amaçlarını en iyi Yüce Allah’ın bildiğini, dolayısıyla onların mükafatlarını bu dünyadayken zaten aldığını, inanmadıkları ahirette nasiplerinin kalmadığını” âyetlere dayanarak[6] ifade etmişlerdir. Ayrıca bu gibi kimselerin belki de “farklı derecelerdeki cehennemde” azabı daha az olan bölümlerde yanmalarının söz konusu olabileceğini de belirtmişlerdir.
Sonuç olarak, Kur’ân’ın ilkelerini ve tüm bu uyarılarını göz ardı eden bazı müslümanlar bilerek veya bilmeden Edison da dâhil olmak üzere insanlığa icatlarıyla/keşifleriyle büyük hizmetleri dokunan bütün “inançsız bilim adamları” için dua etseler de onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları, Yüce Allah’a kulluk etmedikleri, O’na şirk koştukları, şeytanı dost edindikleri, şeytanlaşmış insanların peşinden gittikleri için hiçbir şekilde cennete girebilmeleri mümkün olamayacaktır. Çünkü cennete girmek, “ancak ve ancak sağlam ve sarsılmaz iman, Allah Teâlâ’ya kulluk, O’nun rızasını ve mağfiretini kazanacak sâlih amellerle” mümkün olabilecektir.
[1] el-A’râf 7/40.
[2] Hûd 11/45-46.
[3] et-Tevbe 9/113-114.
[4] et-Tevbe 9/84.
[5] et-Tevbe 9/113.
[6] Yûnus 10/7-8; Hûd 11/15-16; eş-Şûra 42/20.
3 yorum
Kaleminize yüreğinize sağlık birilerinin zoruna gitsede hakikat bu iman yok her şey çöp
Edison’un kendisini ne olarak ifade ettiğine dair bir bilgi var mı acaba?
Edison kendini nasıl ifade etti veya ölürken son durumu neydi bunu ancak Allah bilir. Lakin “beni yakın, cenaze namazı mı da kılmayın” diyen bir ateistin veya agnostikin inanmadığı Allah’tan öbür dünyada cenneti istemeye yüzü/hakkı olabilir mi?? Kanaatimizce olamaz…