Geçtiğimiz ay, Dubai’de düzenlenecek “International Conference on Media and Film Studies (ICMFS-25)” adlı akademik toplantıdan sözlü bildirim kabul aldım. Resmi işlemler için üniversitemin BAP birimine başvurumu ilettim. Sürecin tamamlandığı bilgisini alınca, uçak ve otel rezervasyonlarına başlamak üzereyken; nedendir bilmem, içime bir kuşku düştü…
Otelden Gelen Şok Yanıt: “Böyle Bir Etkinlik Yok!”
Konferansın yapılacağı iddia edilen otelin resmi e-posta adresine “özel bir indirim olup olmadığına ilişkin” bir soru gönderdim.
Aldığım yanıt çarpıcıydı: “Belirttiğiniz tarihlerde otelimizde böyle bir organizasyon planlanmamıştır. Dolandırıcılık vakasıyla karşı karşıya olabilirsiniz.”
Bu uyarı üzerine, Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalışan meslektaşım Prof. Dr. Serra Görpe ile iletişime geçtim. Onun uyarısıyla, aynı isim ve numarayı taşıyan (ICMFS-25), ancak farklı bir organizatör ve tarihlerle hazırlanmış iki ayrı web sitesi olduğunu fark ettim.
Benim başvurduğum ve kabul aldığım yer: https://researchplus.co/event/index.php?id=2969706
Bu da diğeri: https://scholarsforum.net/event/index.php?id=3031557
Uluslararası Forumlardan Çarpıcı İtiraflar
Yirmi yıldan uzun süre üç üniversite ortaklaşa International Symposium Communication in the Millennium adlı toplantının organizasyon komitesi başkanlığı yaptım. On yıldan uzun süredir Sağlık İletişimi Sempozyumu’nu organize ediyorum. Böyle bir şey duymamıştım bugüne kadar!
Türkiye İletişim Akademisyenleri WhatsApp grubunda durumu paylaştığımda ise benzer vakalara dair önemli bir yanıt geldi. Doç. Dr. Haldun Narmanlıoğlu‘nun gönderdiği Quora bağlantısı, “Research Plus” ve “Research Foundation” gibi organizatörlerin düzenlediği konferansların sahte olduğuna ilişkin tartışmaları içeriyordu.
Forumdaki yorumlardan ikisi özetle şöyle:
• Bruce Spielbeauer: “Bu ikisi de tam bir dolandırıcılık. Katılım ücreti ödemeden önce iki kez düşünün!”
• Salva Salah: “Conferenceseries.com adlı site, 696 dolarımı aldı. Konferans asla gerçekleşmedi! Şirketim de konferans gerçekleşmediği için uçak parası ve konaklama dahil hiçbir şeyi ödemedi.”
Kırmızı Bayraklar: Sahte Konferansları Nasıl Tanıyabilirsiniz?
İşte, yaptığım araştırmalardan elde ettiğim bazı sonuçlar:
• Organizatörün Kimliği: Web sitelerindeki e-posta adresleri (@gmail.com gibi) ve Hint/Pakistan/Uzak doğu telefon numaraları şüphelenebilirsiniz.
• Bilim Kurulu İncelemesi: Örneğin Fransa, Nice’deki bir konferansta, web sitesinde “Bilim Kurulu Üyesi” gösterilen iki Türk akademisyene e-posta yoluyla ulaştım. Bu sabah gelen yanıt: “Hocam, benim bu etkinlikle hiçbir ilgim yok. İtibar etmeyiniz.”
• Otel ve Mekân Doğrulaması: Dubai örneğinde olduğu gibi, otellerle, üniversitelerle doğrudan iletişim kurun.
• Akran Deneyimleri: Akademik ağlarınızdan (LinkedIn, ResearchGate) referans isteyin. Örneğin Bilim Kurulu’ndaki iki kişiye ulaşıp profillerini teyit edin, hatta organizasyonu sorun.
• Geçmiş kayıtlar: Konferansın arşivini inceleyin. Önceki yıllara ait fotoğraflar, program, katılımcı listesi ve sunulan bildirilere ait neler mevcut?
• Ücret tuzağı: Kabul aldığım organizasyona attığım e-postalara yanıt gelmediği gibi bu sabah, katılım ücreti indirimi için bir e-posta aldım. Sürekli ödeme için sizi sıkıştırıyorlarsa, dikkat edin.
“Think.Check.Submit”
Radisson otel yetkilisinin yanıtıyla devam edelim: “COVID’den bu yana birçok insan sahte konferans organizasyonunu artık bir iş olarak yapıyor ve ne yazık ki bazı insanlar katılmak için kayıt ücreti ödüyor ve paralarını asla geri alamıyorlar.”
Bu tuzaklara düşmemek için sorduğum yapay zekanın önerileri ise özetle şunlar:
“Think.Check.Submit kampanyasının (thinkchecksubmit.org) kontrol listesini kullanabilirsiniz.
Şüpheli durumları, Predatory Reports gibi platformlarda paylaşarak diğer akademisyenleri uyarabilirsiniz.”
Sonuç, Tartışma ve Öneriler
Peki, başka neler yapabiliriz?
Örneğin YÖK ya da üniversiteler tarafından “sahte dergiler” gibi “şüpheli konferanslar” gibi bir “kara liste” oluşturulabilir mi?
Bugüne kadar aklımıza gelmemiş olsa da bundan sonra yurt dışı bildiri sunumlarında ek doğrulama süreçleri devreye alınabilir mi?
Türkiye’deki kademisyenler arasında iletişim ve iş birliğini geliştirmeye dönük online bir platform hayata geçirilebilir mi?
Akademik itibarımızı korumanın ancak kolektif bir bilinçle mümkün olabileceğini düşünüyorum.
Ne dersiniz?