Yıllardan beri Medimagazin’in “Nörofilozofi” köşesinde, gerek hekimlik mesleğimiz gerekse meslektaşlarımızın problemleri ve çözüm yolları konusunda ve eğitim sistemimiz hususunda görüş ve düşüncelerimi, düzenli olarak yazdığım makalelerimde siz muhterem ve hoşgörülü karilerimle paylaşmaktayım.
Her ne kadar, güncel konular ve okurlarımdan gelen müspet-menfi yorumlar yazılarımın ana omurgasını teşkil ediyorsa da, fasit daire şeklinde birbirini etkileyen ve provoke eden sağlık sistemindeki yönetim problemleri, üniversite ve tıp eğitimi metotlarımızdaki aksaklıklar, her gün çıkartılan yeni bir kanun, yönetmelik ve uygulama ile bir türlü ayar tutmayan düzenlemeler, ister istemez kalıcı ve sağlam yol haritasının oluşmasındaki tekliflerimizin her ortamda dile getirilmesini gerekli kılmaktadır.
Bu vesile ile Medimagazin’in yanında diğer çeşitli yayın organlarındaki makalelerimde, konferanslarımda ve televizyon programlarımda bu husus özellikle dile getirilmekte ve gündemde tutulmaya çalışılmaktadır.
Özellikle köşe yazıları, ne kadar altın standartta veya sansasyonel olurlarsa olsunlar, genellikle yayımlandıktan kısa bir süre sonra, okurlar ve önerileri dikkate alması gerekenler üzerindeki etkisini giderek kaybeder ve bir zaman sonra, amansız ve kaçınılmaz “unutulmak” akıbetinden kurtulamazlar.
İşte bu sebeplerden dolayı 2013 yılında, Medimagazin’deki köşe yazılarımın ekseriyetini teşkil ettiği makalelerimi bir araya getirerek, “RABBİM BENİ DOKTORLARDAN KORU!” isimli kitabım Hayy Kitap’tan yayımlanmış, raflarda yerini almış ve siz sevgili okurlarımın teveccühlerine mazhar olmuştu.
Daha sonraki dönemlerde yayımlanan, “Üniversite-Tıp Eğitimi-Hekimlik-Akademik Yapılanma-Eğitim ve Sağlık Politikaları” muhteva eksenli yazılarım ile birlikte, değişik zamanlarda davet edildiğim, aynı içerikli, gerek bazı televizyon programları gerekse bir kısım konferanslarımın deşifre edilmesi sonucu elde edilen dokümanlardan müteşekkil makalelerimi bir araya toplayarak, “AH BU DOKTORLAR!” ismi ile bir kitap hâline getirdik.
Nöroşirürji (beyin, omurilik ve sinir cerrahisi) uzmanı, öğretim üyesi, akademisyen ve bilim adamı kimliğim dışında, paramedikal alanda olmak üzere yayımlanan, “Sûz-i Dilâra, Aşk, Vuslat, Nefes, Hicran, Rabbim Beni Doktorlardan Koru! ve Ya Hayy!”dan sonra sekizinci kitabım olarak “AH BU DOKTORLAR!” çok kısa bir süre önce Yalın Yayıncılık tarafından neşredilmiş ve her zaman makalelerime ruh ve hayat veren siz muhterem karilerimin beğenisine sunulmuştur. (http://www.kitapyurdu.com/kitap/ah-bu-doktorlar/368023.html&filter_name=Ah%20bu%20doktorlar).
Mutat olduğu üzere, makalemizi Hicranî amber kokusunun sarıp sarmaladığı bir rubâi ile noktalayalım (AĞYÂR GEZİNİR, İsmail Hakkı Aydın, YÂ Hayy!, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2014).
AĞYÂR GEZİNİR
(Mef’ûlu, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)
Bağrımda kanamış deli bir hâr gezinir.
Sînemde sararmış, veli bir Yâr gezinir.
Her an ebedî vuslata âmâde bu can,
Aşk mezhebinin düşmanı, ağyâr gezinir.