Ülkemiz kadın doğum hekimlerinin çatı derneği olan, ‘Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’ TJOD’un, 22. Ulusal Kongresi, 14-18 Mayıs 2025 tarihlerinde, Cumhurbaşkanı, sayın Ersin Tatar’ın da katılımıyla, Kıbrıs’ta yapıldı. Akşam açılış töreninde, dernek başkanımız Prof İsmail İtil hoca, dernek faaliyetlerini anlatırken, maalesef ayni tarihlerde Antalya’da başka bir kadın doğum kongresi yapıldığını açıkladı! UJOD adında paralel bir dernek kurulmuş. Paralel derneğin ve kongrenin başkanının, yönetim kurulumuzda görev almış olan bir meslektaşımız olması da ayrıca dikkat çekici.
İstanbul ve Ankara Jinekoloji derneklerinin birleşmesiyle oluşan ve tüm kadın doğum hekimlerinin çatı derneği olan TJOD, bakanlar kurulu kararıyla ‘kamu yararına çalışan dernek’ statüsünde faaliyet göstermektedir. 2002 yılında göreve geldiğimizde, Ankara Cebeci Hamamönü’ndeki merkezine, çilingir yardımıyla girebildik. Sekreteri kaçmış, etraf dağınık, telefon, faksı yok, uzun süredir kullanılmıyor. Kongre gelirleriyle önce Ankara’da, daha sonra İstanbul, İzmir ve Adana’da derneğe ait şube binaları alındı. Devamla, başkanın konuşmasından aktarıyorum:
Ulusal bir Tıp Derneği nedir? Bilimsel ve Akademik Üretkenlik.
Ulusal ve uluslararası düzeyde kongreler, sempozyum ve çalıştaylar düzenleyerek bilgi paylaşımını teşvik eder. Hakemli dergilerde yayınlanan makaleler ve bilimsel projelerle akademik katkı sağlar.
Eğitim ve Sürekli Mesleki Gelişim: Uzmanlık öğrencileri ve hekimler için eğitim programları, kurslar ve sertifikasyon süreçleri sunar. Mentorluk sistemleriyle, genç meslektaşların gelişimine destek olur.
TJOD’un yaptıkları :
Asistan kursları: Farklı şehirlerden yüzlerce katılımcı. ‘Jinekolojik Ultrasonografi ve Obstetrik Anal Sfinkter Hasarında Yönetim Kursu’. Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Hatay, Kayseri’de, toplam 9 kurs.
‘Obstetrik Simülasyon Kursu’, ‘Kuşkulu Pap Smear Değerlendirme, Kolposkopı̇ ve Preı̇nvazı̇v Lezyonların Yönetı̇mı̇ Kursu’. Meslektaşlarımızın eğitimi için, yurt dışı burslar vererek maddi katkı sağlanması.
Sürekli eğitim için, TJOD webinarları, TJOD Bülteni, Nisan 2022 den günümüze kadar sürekli çıkmaktadır. Bültenlerde, yurdumuzun her köşesinden bir şubemizin tanıtımı yapılmaktadır. Derleme makaleler, güncel literatür eşliğinde sunulmaktadır. Mesleki duayenlerimizin düşünce ve önerileri, genç meslektaşlarımızın fikirleri paylaşılmaktadır. Kongrelerimiz ve lokal toplantılar paylaşılmaktadır. Ayrıca, alanımızla ilgili haberler sunulmaktadır.
Turkish Journal of Obstetrics and Gynecology adlı, uluslararası dergi çıkarılmaktadır. Dergiye gelen makale ve atıf sayıları giderek artıyor. ‘TJOD Etik Hukuk Kurulu’, malpraktis davalarında daima meslektaşlarımızın yanında yer alıyor. Eskişehir’de Down sendromu nedeniyle açılan 5 milyonluk dava meslektaşımız lehine sonuçlandı. Kocaeli’nde Down sendromu nedeniyle açılan 21.5 milyonluk dava hekim lehine sonuçlandı, itirazla Yargıtay’a gönderildi yakında olumlu sonuç bekleniyor. Afyon’da yine Plexus Brachialis yaralanması nedeniyle açılan 20 milyonluk dava meslektaşımız lehine sonuçlanıp itirazla Yargıtay’a gönderildi, yakında olumlu sonucunu bekliyoruz.
Yalova’da 3 adet omuz distosisi davası meslektaşımız lehine sonuçlandı. Samsun ve Nevşehir’de açılan Down Sendromu davaları meslektaşımız lehine sonuçlandı. Uşak’ta post op enfeksiyon ile ilgili dava meslektaşımız lehine sonuçlandı. Ayrıca Bursa, Gaziantep, Kilis, Adapazarı ve Denizli’de açılan davalar da meslektaşlarımız lehine sonuçlandı. İş Mahkemelerince gönderilen meslektaşlarımızın işverenle oluşan davalarına bilirkişi raporu yazarak 19 meslektaşımızın mağduriyeti önlenmiştir. SSK ile uzun görüşmeler sonucu muayenehanelerden rapor verme hakkını elde ettik. İlaç yazabilme için görüşmeler devam etmektedir. ‘Sigortacılık Müdürlüğü’yle görüşerek malpraktis sigorta klozlarının artırılması ve emeklilik koruma süresinin uzatılmasını talep ettik.
Dr Samet Bayrak tarafından yazılan, ‘Tıbbi Bilirkişilik’ ve ‘Hekimin Sorumluluğu’ adlarında iki kitap, bastırılarak meslektaşlarımıza ücretsiz dağıtılmıştır. EBCOG, ENTOG ve FIGO ile ilişkilerimiz sürdürülmektedir.
TUKMOS, Tıpta Uzmanlık Kurulu, Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi. 08.05.2025 te, yönetim kurulu üyemiz Prof Melike Doğanay’ın çabalarıyla, kozmetik jinekoloji ve cinsel fonksiyon bozuklukları ameliyatları ve şimdiye kadar SUT kapsamında bulunmayan ameliyat, girişim, ameliyat dışı uygulamalar, SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) kapsamına aldırılmıştır. (Bk. www.sgk.gov.tr)
Ülkemizde kadın doğum hekimlerinin dertlerini dinleyen, sorunlarıyla birebir uğraşan, yeni uygulamaların SUT kapsamına alınması için çaba gösteren TJOD dışında başka bir dernek yoktur. Yedi kişi toplanıp bir dernek kurabilir, kongre de düzenleyebilir. Ancak kongre tarihini ayni güne denk getirmek, başlı başına art niyetli bir davranıştır.
TJOD, uluslararası bir kuruluş tarafından denetlenerek, gelir ve giderleri sürekli olarak kontrol edilmektedir. Diğer derneklerin de TJOD gibi şeffaf olmalarını, ve elde ettikleri gelirlerini nerelere harcadıklarını açıkça bildirmelerini beklemekteyiz. Dernekler, cukka götürülecek yerler olmamalı ve öyle görülmemelidir. Bugüne kadar, meslektaşlarımızın haklarını savunan yegane kuruluş olan, çatı derneğimiz TJOD’un başarıları hepimizin başarılarıdır. Kimseden çekinmeden, cesaretle, ‘kim beni ve haklarımı savunuyor ve her konuda bana destek oluyorsa, ben de onu desteklerim’ demeliyiz.
Şimdiye kadar ne çektiysek, hep paralel yapılardan çektik. Paralel yapıların, 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasında yaptıklarını da asla unutmamalıyız.
Son söz: bazı hocalarımız kah orada, kah burada, kah kapı arkasında bulunarak, etrafa gülücük dağıttıklarını ve gündemde olmalarını buna borçlu olduklarını sanıyorlar. Hani bir söz vardır: Bitaraf olan, bertaraf olur. Bilmem anlatabildim mi.
12 yorum
Cokhaklisiniz Haldun hocam
Meslektaşları oy verenler vermeyenler diye ayırdığınızı, kırmızı, sarı, beyaz listeler yaparak dışladığınızı, oruz yıldır aynı kadroları seçtirmek için türlü seçim oyunları yaptığınızı ve bunlarda bizzat başkanlık yaparak rakipleri konuşturmadığınızı. Mahkemeden dönen disiplin cezaları ile meslektaşlarınızı kendi imzanız ile dernekten uzaklaştırdığınızı ve bu konuda derneğe onlarca dava açıldığını yazmamışsınız. 35 kişi ile 250 delegeye haber vermeden yaptığınız gizli genel seçimi yazmamışsınız. Kamu yararı değil dön dolaş 4-5 kişinin yararını gözeten bir derneğin adı dışında ülkemizdeki kadın doğum uzmanlarını temsil eden bir tarafı yoktur. Yakında kayyum atanınca şaşırmayın da böyle bilmem anlatabildim mi gibi aba altından sopa göstermeyi bırakın. O günler geçti devir değişti. Dernek kurmak anayasal hak. TJOD çatı derneği falan da değil.
Haldun hocamı eleştirip ama kendisi UJOD u kuran sayın hocama sormak isterim? Siz TJOD yönetim kadrosundaki süreklilikten bahsetmişsiniz. Aynı TJOD yönetim kurulunda siz kaç dönem, kaç sene görev yaptınız? Kadronun aynı olması ile ilgili durumdan madem rahatsızdınız neden siz yönetimde iken bu rahatsızlığınızı kamuoyu ile paylaşmadınız? Ya da neden yönetime seçilEmedikten sonra bunları dile getirme ihtiyacı duydunuz? Ya da TJOD yönetim kuruluna seçilseydiniz “Ya yeter benim icin deyip, görevi red mi edecektiniz” UJOD ve PETKOZ da kaç yıldır yönetimdesiniz? ve kaç yıl daha yönetimde kalmayı planlıyorsunuz? Sonuç olarak baktığımızda siz de çok uzun süredir Türkiye de herhangibir dernekte yönetim kurulundasınız. Eleştirdiğiniz konu yönetimin hep ayni olması ise neden bu kadar uzun süredir siz dernekLER yönetim kurulu görevi yapmaktasınız. Ayrıca günümüzde baktığımızda Türkiye deki bütün kadın doğum derneklerine benzeri durum mevcuttur. Seçim yapılır ve bir grup kazanır. Direkt dernek ismi vermek istemiyorum ama bakınız perinatoloji, onkoloji, tüp bebek. Tüm derneklerde benzeri durumlar mevcuttur. Ayrıca ISUOG, FMF e bakın kaç yıldır yönetim kadrosu aynı ya da benzer.
Benim şahsi düşüncem de keşke kadrolar aynı olmasa değişse, ama bunu siz söyleyince biraz garip oluyor. Çünkü yıllarca seçilirken yönetime girerken birşey yok, ama yönetime giremeyince yaygara kopuyor.
Haldun hocam yazınızı ilgi ile okudum, kusura bakmayın ama TJOD yönetimi aynayı önce kendine tutsun. Paralel dernek ve paralel kongre derken ne demek istiyorsunuz? Ortada illegal bir oluşum mu var? İmanızın son derece etik dışı bir benzetme olduğunu belirtmek istiyorum. Dernekler yasal süreçler tamamlandıktan sonra İç İşleri Bakanlığının izni ile kurulmaktadır.
TJOD YK yaptıkları ile ilgili epey şeyler yazmışsınız ama değişmez genel kurul divan başkanı olarak eksik yazmışsınız. Bu nedenle eksik yazdığınız şeyleri hatırlatayım isterseniz:
1. YK üyeleri ben asistanken yönetimdeydi, emekli oldum hala yönetimdeler. Camiada derneği yönetecek başka kimsenin olmadığını düşünüyorlar anladığım kadarı ile.
2. Yaklaşık 10 yıl önce İstanbul delegeleri muhalif olduğu için sizin divan başkanlığınızda genel kurula alınmadı ve İstanbul şubesi ikiye bölünde. İkiye bölmek yetmemiş olacak ki üçe bölündü.
3. Ankara şubesini YK muhalif üyeler kazanınca orayı da ikiye böldünüz.
4. İzmir’de korsan tüzük kongresi yaparak YK görev süresini üç yıla çıkardı.
5. Kendisine muhalif YK üyelerini ve delegeleri saçma sapan gerekçelerle uzaklaştırma cezası verdi.
6. Kadın hastalıkları ve Doğum camiasında hatta mevcut TK başka kimse yokmuş gibi 3 kişi kendi arasında sıra ile başkanlık yaptı.
7. Var olan yan dal dernekleri kendisine muhalif olduğu için kendine bağlı yan dal dernekleri kurdur (bakınız PERİDER, TUBİD).
Sonuç olarak TJOD YK camiayı birleştireceğine (bunda sizin de katkınız yadsınamaz) ayrıştırdı ve ortaya ana-yan dal olmak üzere 40’a yakın dernek ortaya çıktı. Ayrıca kendi adıma TJOD ve TMFTP Derneği dışında üyeliğim bulunmamaktadır ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarı ile oldukça kalabalık bir katılımla gerçekleşen ve daha çok genç meslektaşlarımın yoğun katılımı olan kongreyi düzenleyen arkadaşları tebrik ediyorum.
Eray hocam ve Gökhan hocam karşı cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Hislerime tercüman oldunuz.
Haldun hocam başka bir dernekten bahsediyorsunuz sanki. İşin içinde olmasak veya başka bir ülkede yaşasak inanabilirdim. Başka dernek ve onların bilimsel etkinliğini nerelere alıp götürmüşsünüz. Bu metinle zaten tam da bizim söyleyip savunduğumuz herşeyi tek kalemde itiraf etmişsiniz aslında. Bu açıdan da çokta iyi olmuş. UJOD-PETKOZ 2025 kongremizde bütün hocalarımızla birlikte meslektaşlarımıza bunları anlatmıştık. Paralel yapı, örgüt, bir taraf olan bertaraf olur vs… Ne çirkin ne zavallı ifadeler bunlar. Ayrıca çok da tanıdık geldi.
Ülke bilimine yön ve katkı vermesi gereken hocalarımız olarak maalesef çok yakışıksız ve seviyesiz bir üslupla genç meslektaşlarımıza ve hocalarımıza ayar vermeye kalkıyorsunuz.
Ülke ve dünya bilimi için, mesleki birliktelik için bu zihniyetin bir an önce tedavülden kaldırılması gerekir.
Kıymetli Hocam
Paralel yapı vatanımızı bölmeyi ve emperyalistlere altın tepside sunma gayesi taşıyordu. Farklı bakış açıları ve gayret ile dernek kurmak neden vatan bölmekle bir tutulsun ki. Bu yıl iki kongreyede özel sebeplerle iştirak edemedim . UJOD Yönetim kurulu hocalarımız inşallah böyle devam eder meslektaşlarına karşı samimiyetle çabalıyor ve cömertçe öğretiyorlar. Ayrıca hiçbir kimse ya da dernek aleyhine konuşmaya şahit olmadık. TJOD-KONYA Ekibimizle 2kez canlı eğitimler gerçekleştirdiler. Bir anımı da paylaşmak isterim. Bir önceki seçimde özellikle oy vermek için seçime katıldım lakin o arkadaşım hakaret ve suçlamalar ile iki yüzlü insanmışsın dedi. İki yüz, ihanet, yalan dolan benim şiarımda yokken beni çok iyi tanırken çok üzüldüm. Neden? Kim bu fitneyi uydurdu ve beden inandı? Üzgünüm ki kongrelerde gerçekten pratik bilgiler mi veriliyor yoksa bazı hocalar arasındaki üstünlük yarışı mı gerçekleşiiyor? Paralel yapı terimi bile beni haklı çıkarıyor.
Haldun Hocam Whatsap linkinize istinaden girdim ve bu makalenizi okudum.Tabiki yazan ve düşüncesini ifade edenler eleştiriyi göze alır almalıdır. Yormları da okudum tabi popüler tabirle son dönemde genç meslektaş diyeceğimiz birinin size hakaretlerini de okudum.Bir size Ana Avrat küfretmediği kalmış.Evet seviye tamda bu maalesef sayın hocam.Siz emekli ,Hekim yetiştirmiş, belli bir yaşın üzerinde bir hocamızsınız.Sert eleştiriyor olabilirsiniz ama mukabele misli ile olur hakaret ile değil.Bu da zeka gerektiriyor.
.Belliki organize bir şekilde size bir saldırı var(Usta eleştirisi çırak saldırısı).Bu taktik Ülkemizde maalesef bir yöntem haline gelmiş.Biz Ustaya havale edelim o gerekeni yapsın.
Onun için
1.Bundan başarı çıkmaz
2.Kendi bireysel sorunlarını sanki tüm kadın doğum hekimlerinin sorunuymuş gibi yansıtmakla doğru bulunmaz
3.Webinar derneğinden ve ona başkan olmakla çatı dernek olunmaz.
4.Kabadayı tavırla ve “GEL BURAYA MUHARREM” hitabı ile devran dönmez
5.Whtsap gruplarında trol ekipleri kurarak, milletti korkutarak, en ufak eleştiriye saldırarak bir yere varılmaz.
6.Kendi sözünden 1mm sapmayacak kişiyi başkan, Diğer kankalarını sekreter,Sayman ve yönetim kurulu üyesi yapmakla demokrasi havarisi olunmaz.
Heleki bu yazınıza konu olmayan diğer TJOD muhalifi unsurlara baktığımda ki yazınıza konu olan arkadaşlarda biliyor bu denli olgarşik ve anti demokratik bir gruba başka bir camiada rastlayamazsınız.
Ez cümle bir İspanyol duasıyla konuyu bitirmek istiyorum. Her gece Uyurken TANRIM ÖNCELİKLE BENİ BENDEN KORU diye dua ederlermiş.TANRI BU ARKADAŞLARI ÖNCELİKLE KENDİLERİNDEN KORUSUN(bir laf vardır kişi en büyük zararı kendine verir) Yoksa TJOD vb hiçbir Tüzel Kişilikonlara zarar vermek istemiyor bence tabi.
Haldun Bey. Haklısınız maalesef ülkemizde çoğu konularda birden çok dernek faaliyet göstermektedir. TJOD faaliyetleri kimilerine göre yeterli olsa da meslektaşların bazılarının farklı beklentileri olabilir. Keşke dialog yolu açık olsa.
Aslında dernek kurma konularını daha farklı esaslara dayandırabilsek. İyi çalışmalar..
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin (TJOD) yıllardır özveriyle yürüttüğü çalışmalar, ülkemizde kadın doğum alanının gelişimi açısından tartışmasız bir öncü rol üstlenmiştir. Bu yıl 22’ncisi düzenlenen ulusal kongrede de görüldüğü gibi, TJOD yalnızca bilimsel ve akademik üretkenliği desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda hekimlerin mesleki haklarını koruyan, etik değerlere bağlı, şeffaf bir yapılanmayı sürdürmektedir.
Sayın Dernek Başkanımız Prof. Dr. İsmail İtil’in açılış konuşmasında dile getirdiği gibi, meslek örgütlülüğü içerisinde “paralel” yapıların ortaya çıkması yalnızca bölünmüşlük yaratmakla kalmaz, aynı zamanda hekimlik onuruna ve kolektif emeğe zarar verir. Aynı tarihe denk getirilen başka bir kongrenin varlığı ise bu niyetin ne yazık ki bir tesadüf olmadığını düşündürmektedir. Üstelik bu yapının başında daha önce TJOD’un yönetim kademelerinde görev almış bir meslektaşımızın bulunması, bu ayrışmanın ne kadar üzücü olduğunu ortaya koymaktadır.
TJOD’un geçmişten bugüne uzanan kazanımları; asistan kurslarından, etik hukuk desteğine; bilimsel yayıncılıktan, eğitim programlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede mesleki dayanışmanın ve sorumluluğun somut bir örneğidir. Özellikle malpraktis davalarında meslektaşlarımızın yanında duran, tıbbi bilirkişilik gibi kritik alanlarda yol gösterici olan ve sağlık politikalarında söz sahibi olmak için çalışan bir kurum olarak TJOD’un kıymeti, bugün daha da iyi anlaşılmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, hekimlik mesleği bireysel çıkarların ötesinde, toplumsal sorumluluk gerektiren bir meslektir. TJOD’un istikrarlı yapısı, şeffaflığı ve meslektaşlarımızın haklarını savunmadaki kararlılığı, ülkemizde örnek bir kurumsallık modelidir. Bu çatı altında yürütülen her çaba, yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda etik ve vicdani bir duruşun da ifadesidir.
Bu noktada tüm meslektaşlarımızdan beklentimiz, bilgi kirliliğine ve bölünmelere karşı duyarlı olmaları, kimin gerçekten meslektaşının yanında olduğunu ayırt etmeleri ve ortak mücadele alanımız olan TJOD’a sahip çıkmalarıdır. Çünkü birlikten güç doğar; ayrışmadan değil, birleşmeden yanayız.
Sayın Hocam
Ülkemiz hekimlik meslegine bugüne kadar yaptıgınız çalışmalar,egitimini üstlenip yetiştirdiğiniz hoca meslektaşlarımız ve ögrenciler,yazılarınız,ülke bilimine katkı saglayan makaleleriniz vede saymayı unuttugum bir çok yönünüzle camiamızda duayen hocalarımızın başında gelmektesiniz.Bu kadar yaşanmışlık sonrası hiçbir beklenti içinde olmadan gerçekleri vurgulamanıza bazı arkadaşların hakarete varan sözlerle sizi hedef almasını büyük bir üzüntüyle okudum.Camia adına ben özür dilerim.Sizin vede açılışta sayın başkan İsmail Mete İtil hocanında vurguladıgı gibi TJOD tüm meslektaşlarımızı,asistan kardeşlerimizi kucaklayarak onların bilimsel gelişimi,özlük haklarının korunması amacı ile çalışmalarına dün oldugu gibi bugünden sonrada devam edecektir.TUKMOS kazanımı,malpraktis davalarında destek,Asistan okulları,Dergimiz,Post partum kanamalarda farkındalık,Yargı ile toplantılar,SGK kazanımları vs gibi daha bir çok konuda ÇATI DERNEK olarak üstüne düşeni fazlasıyla yapmıştır vede yapmaya devam edecektir.Tabiki tüm meslektaşlarımız dernekler kurabilir anca amaç meslektaşlarımızın egitimiyse kasıtlı olarak aynı tarihe koymadan farklı zamanlarda yapabilir.Çatı dernek olarak meslektaşlarımızın daha çok bilime ulaşması için çok saygı duydugum TMFD onursal başkanı Atıl ve Recep hocalarla görüşüp birlikten kuvvet dogacagını anlattım ancak çeşitli gerekçelerle sonuç alamadık.Son olarak Petkoz başkanı Ozan hoca ile görüşüp amaç egitimse kongrenin uygun tarihte yapılmasının daha iyi olacagınıda anlattık.Ancak gelinen noktada üzülerek görüyoruzki amaç egitimden çok intikam hırsına dönüşmüş,çok yazık.Zaten zor bir süreçten geçen hekimlik meslegi bu tür kişisel intikam duygularıyla daha agır yaralar almaya devam edecektir.Her dernekte birbirinden kıymetli bilim insanı tabiki vardır ancak bunların intikam,nefret vede menfaat peşinde koşacaklarına TJOD gibi meslektaşlarımızın yanında durması,duayen hocalarımıza saygı gösterip,meslektaşlarımızı vede asistan kardeşlerimizi kucaklayarak meslegimizin dar bogazdan çıkmasını el birliğiyle saglayabiliriz.SAYGILARIMLA
Sevgili Haldun hocam, çok güzel bir noktaya temas etmişsiniz. Fakat karşıt cevaplarda gelen seviyesiz üslup gerçekten de rahatsız edici. Genelde derneklerin gücü temsiliyet ve siyasi erk tarafından muhatap alınma ile anlaşılır. Bir arkadaşımız bir sorun olduğunda ilk aklına TJOD geliyorsa veya diyelim ki sağlık bakanlığı Kadın Doğumla ilgili bir karar aldığında ilk aklına yine TJOD geliyorsa o zaman tartışmasız bu bükülemeyen bileği öpmek gerekir. Ayrıca bu derneğin zarar görmemesi için de herkesin elinden geleni yapması gerekir. Çünkü bugün başkasına lazım olan bu dernek yarın buna karşı yapılanma içinde olan kişilere de lazım olacaktır. Ayrıca kimsenin malı değildir bu dernek. Eğer bir hak iddia ediliyorsa gelinir, bunun tüzüğününde belirtilen zamanlarda seçimi yapılır, bu seçimlerde aday olunur ve yönetime girilmeye çalışılır. Eğer sizin peşimizdedeki bu 2000 kişi de sizi seviyor ve oy veriyorsa o zaman aday olup dernek yönetime siz geçersiniz, bu derneği sahiplendiniz ya da sizin malınız olduğu anlamına da gelmez. Bu yapının içinden çıkıp bu yapıya karşı bir savaşa girmek beyhude bir çabadan başka bir şey değildir. Bugünkü küs olduğunuz ve yönetime girmediğiniz için sırt çevirdiğimiz bu dernek bir çok arkadaşımıza medikolegal problemlerinde yardımcı olmuştur. Özellikle Prof. Dr. Melike Doğanay öncülüğünde TUKMOS‘a şu an bir çok hekimin, genç hekimin özellikle ilgilendiği genital estetikle ilgili, ürojinekoloji ile ilgili ve daha bir çok konuyla ilgili Kazanımlar elde etmiştir. Yakında bunu duyuracağız mesela. Kişilerin iktidar ve siyasi hırsıyla kendi yaptıklarını görmeyip sadece başkalarının üzerinden siyaset gütmesi de ne kadar kolaymış meğer. Herkesin aklını başına devşirmesi lazım. Başk çatı dernek yok. 1 tane var. O da TJOD. Beğenseniz de beğenmeseniz de, bu derneğin iyi olması ve meslektaşlarımıza hizmet etmesi için hepinizin el vermesi ve desteklemesi gerekir. Eğer taş atacaksanız da bari bırakın günahsız olanlar atsın, günahsız olanlar. Sevgili meslektaşlarımızı TJOD’un yanında olmaya davet ediyorum.