Mü’min ve Müslüman kelimeleri hakkında çok şey yazılmaktadır. Çünkü bu kelimelerin tanımı, Kur’an’daki yeri, Hz. Muhammed’in sünnetindeki konumu, kelam ilmi açısından önemi ayrı ayrı önem arz etmektedir. Dinin temeli Kur’an e ardından sünnete dayanmaktadır. Ben, bu yazıda bu iki kavramı fazla teferruata girmeden bir iki hadis açısından izah edeceğim.
MÜSLÜMAN
Hz. Muhammed (sav.) Müslüman kelimesini şöyle tanımlamıştır:
“Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.”[1]
Hz. Muhammed (sav.) bu hadiste Müslüman kelimesiyle, İslami ve insani değerler açısından kâmil insanı kast etmiştir. Örneğin “Adam gibi adam” derken, mükemmel adam kast edilmektedir. “Müslüman insan” derken de, aynı şekilde her açıdan mükemmel insan kast edilmektedir.
Ayrıca bu hadiste “Diğer Müslümanlar” derken, genel anlamda insanlar kast edilmektedir. Nitekim aynı hadis başka bir kaynakta şu ifadelerle rivayet edilmiştir: “Müslüman, diğer insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.”[2]
El ve dil, vücudun en çok kullanılan iki organıdır. Aslında bu hadiste insanın bütün vücudu kast edilmektedir. Yani Müslüman, tüm azalarıyla başkalarına zarar vermeyen insan demektir. Hz. Muhammed (sav.) bu ifadelerinde edebi bir üslup kullanmıştır.
Genel anlamda bir Müslümana veya bir insana eziyet veren kişinin İslami kimliğinin noksan oluşuna işaret etmektedir.[3] Buna göre İslam vasfını taşıyan insanların toplumda hiç kimseye elleri ve dilleriyle zarar vermemeleri gerekmektedir. Eğer bir insan çevresine zarar veriyorsa, Müslüman olma vasfını kaybetmiş olmaktadır.
MÜ’MİN
Hz. Muhammed (sav.) mü’mini de şöyle tanımlamıştır: “Mü’min, insanların malları ve canları hususunda kendisinden emin oldukları kimsedir.”[4]
“Müslüman, diğer insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir”[5] hadisi ile “Mü’min, insanların malları ve canları hususunda kendisinden emin oldukları kimsedir”[6] hadisi, muhteva itibariyle birbirlerine çok yakındır. Aslında her ikisinde de vurgulanmak istenen şey, Müslüman veya mümin olan kimsenin çevresindeki insanlara güven vermesi ve hiçbir şekilde zarar vermemesidir. İnsanların malları ve canları konusunda kendilerini emniyette hissetmeleridir. İman, güvenmek ve güven vermektir.
SONUÇ
Gerek “Müslüman” gerekse de “mümin” kelimelerinin yer aldığı bu hadisler, sadece Hz. Muhammed’in (sav.) dönemine hitap etmemektedir. Çünkü anlam itibariyle bu hadisler, her zaman ve her mekânda yaşayan Müslümanların tümünü ilgilendirmektedir. Yine bu hadisler, sosyolojik bir kural olarak toplumsal huzura ve emniyete işaret etmektedir. Bu hadislerde verilen mesajlara göre Müslümanların genel olarak Allah’ın ve kulların haklarına riayet ederek toplum için bir örneklik oluşturmalıdırlar.
Anahtar Kelimeler: Mü’min, Müslüman, dil, el, mal, can.
[1] Buhârî, iman, 4, hadis no: 10; Müslim, iman, 14, hadis no: 40, 41, 42; Tirmizî, imân, 12, hadis no: 2627, 2628; Nesâî, İmân, 9.
[2] Bkz. Nesâî, İmân, 8.
[3] Muhammed Abdurrauf eı-Münâvî, Feyzu’l-KadîrŞerhu’l-Camii’s-Sağîr, Matbaatu Mustafa Muhammed, Mısır 1938, VI, 370 ve, hadis no: 9206, 9207, 9208.
[4] Tirmizî, İmân, 12, hadis no: 2627; Nesâî, İmân, 8; el-Münâvî, Feyzu’l-KadîrŞerhu’l-Camii’s-Sağîr, VI, 252, hadis no: 9144.
[5] Buhârî, iman, 4, hadis no: 10; Müslim, iman, 14, hadis no: 40, 41, 42; Tirmizî, imân, 12, hadis no: 2627, 2628; Nesâî, İmân, 9.
[6] Tirmizî, İmân, 12, hadis no: 2627; Nesâî, İmân, 8; el-Münâvî, Feyzu’l-KadîrŞerhu’l-Camii’s-Sağîr, VI, 252, hadis no: 9144.