Günümüzde çevre etiği alanında iklim değişikliklerine yönelik yoğunluklu tartışmalar gündemi meşgul etmekte, ancak henüz bu sorunlara tam manasıyla çözüm bulunabilmiş değildir. Etik disiplini ahlaka dair sorunlara çözümler üretmeye odaklı bir bilim alanı olması bağlamında çevre sağlığı konusuna yeni öneriler katmaktadır.
Türk tarihinde çevre ile ilgili olarak düşünürler, alimler, şairler çeşitli metinler dile getirmişlerdir.
Örneğin Kütahyalı Şeyhi hazretleri Hekim Sinan (Ö 1431) olarak da bilinir, ünlü bir ilim insanı olup, beylikler döneminde yaşamış bir düşünürdür. Bu hekim döneminde çevre sağlığına dönük pek çok önerilerde bulunmuş olup, günümüze ışık tutan fikirler ortaya koymuştur. Örneğin, iklime uygun giyinme, insanların mizaçlarına göre mevsim değişimlerine uygun nasıl hareket edecekleri, doğayla insan arasındaki etkileşimin sonucu insan sağlığına yönelik oluşturduğu değişimleri detaylı olarak tarif etmiştir.
Yine Kütahya alimlerinin en ünlülerinden olan Evliya Çelebi hazretleri ( D 1611- Ö 1682) de değerli eseri Seyahatname’sinde çevre sağlığına ısrarla değinmiş, her gittiği yöredeki iklim koşullarını detaylıca anlatmış, her gezdiği yerin hava ve iklim koşullarına uygun yetişen bitki türleri, mevsimlere göre yiyecek giyecek kültürlerinden bahis etmiş, kainattaki olağanüstü nizam ve intizamın insan yaşamına yansımalarını hoş bir üslupla gözler önüne sermiştir.
Razi hazretleri (D 1150-Ö 1210) ise eseri Divan’ında yaşadığı dönemde Ankara şehrini iki adet beyaz doğan kuşuna benzetmiş, cennet bahçelerinden gül bahçesi tabiriyle tarif etmiş, cennet hurileri gibi güzel bir şehir diye zarif bir şekilde tanımlamıştır.
İbrahim Hakkı (D 1703- Ö 1780) hazretleri de eseri Marifetname’sinde çevre ve insan arasındaki o muhteşem dengeye vurgu yapmış, yer yüzünü yönetme üzerine yaratıcı tarafından kodlanan insanın çevreyi koruma ile kendi sağlığına dönük çevre ve iklim koşulları arası oluşan duruma uygun olarak insan metabolizmasında oluşan değişimleri detaylı olarak ifade etmiş, yaşam kanunları ile insan arasındaki ilişkiyi önemsemek gerektiğine dem vurmuştur.
Bu minvalden fikir mekanizmamızı bir gözden geçirdiğimizde Türk tarih perspektifinden bakarak günümüze yol alışta iklime bakışımız değişmiş durumdadır. Bunu nerden çıkarsıyoruz? Şöyle ki; günümüz iklim koşullarındaki bozulmaların, insan figürünün çevre üzerindeki olumsuz rolüyle bağdaştırarak açıklamak durumunda kalmamızdan çıkarsıyoruz. Günümüzde iklim sorunları olarak ifade edebileceğimiz; ozon tabakasının delinmesinden, karbon gazı salınımına, petrol türevi atıklardan, teknoloji çöplüklerine, canlı çeşitliliğinin azalmasından, su kaynaklarının azalmasına, hava kirliliğinden, tarım ürünlerimizin azalmasına, fabrika atıklarından, kurumsallığın karmaşasına, tıbbı atık yönetimindeki sorunlardan, geri dönüşüm uygulamalarının yetersizliğine kadar tüm problemlerde insanın olumsuz elinin bulunması, ahlaki yozlaşma ve insan yetiştirmedeki sorunların temel etken faktörler olarak karşımıza çıkmış olması bizi gelecek nesillere nasıl bir Dünya bırakıyoruz endişesiyle yüz yüze getirmektedir.
Özetle tarih, ders çıkarmamız gereken iklim hikayeleriyle doludur ve alimlerimiz düşün sistemimize ışık tutan yıldızlar olmaklık bağlamında bize yol göstermektedir. İklim sorunlarına daha bilimsel bakışla bakmamız gerektiği meydandadır. Ek olarak sistematik bir şekilde planlanmış ve programa dökülecek ve günlük pratiğe yansıtılacak dengeli ve sürdürülebilir bir eylem planına ihtiyacımız vardır. İlaveten yeni güncel sosyal yaşamımıza adapte edilebilen etik bildirgeler oluşturup, bunları hukuk sistemimizde mevzuata dökmeye dönük aktivasyonlara ihtiyacımız elzemdir. Ayrıca ahlak eğitimi ve de değerler eğitimi ile insanlarda etik duyarlılık geliştirme gibi hususlara daha detaylı eğilmemiz gerektiği aşikardır. Ayrıca konuya özgü yönetsel tutumlarımızda değişim ortaya koymak önemlidir. İç dünyamızda psikolojik yaratılışımızdaki ruhsal iyilik enerjimizin gün yüzüne çıkarılması yönüyle özellikle genç nesillerin yetiştirilmesinde onların kalplerinde çevre farkındalığı ortaya çıkarmak için bilişim ve yapay zeka teknolojilerini güncel şekilde iklime duyarlı eğitici yönlü dizayn ederek harekete geçmemiz gerektiği artık açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.