62 Anlamak; algılamak, anlamlandırmak, bilgi ve deneyimi işleyerek bir sonuca ulaşmayı kapsayan karmaşık bilişsel ve duygusal süreçleri içermektedir. Aynı olayı, durumu ya da ifadeyi her birey birbirinden farklı anlamlandırıp; anlayabilmektedir. Arno Gruen’e göre toplumun çoğunluğu kafalarındaki dünyada yaşamaktadır ve bu dünyanın somut gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır. Carl Gustav Jung; bilinç dışı eril (animus), dişil (anima) ve kolektif bilinçdışı gibi çok yerinde tespitlerle insan doğasının temelindeki arketipleri ve insan doğasını açıklamaya çalışmıştır. Öyleyse Carl Gustav Jung’a göre kadın ve erkek doğası, hayata bakışı, anlamlandırması ve tepkileri farklı mıdır? Friedrich Nietzsche; insanın temelde yaşam motivasyonunun güç istenci olduğunu ve üstinsan kavramını ortaya atmış; bu üst bilince ulaşmak için insanın özünün deveye, devenin aslana ve son olarak aslanın çocuğa dönüşmesi gerektiğini ifade etmiştir. Buna göre tüm yükleri yüklenen deve kendi amacını bulmayı seçer ve aslana dönüşür, aslan gücüyle toplumun ona dayattığı gerçekleri yıkar, varoluşuna engel olan şeylere “hayır” diyebilir. Aslan “hayır” demeyi öğrendikten sonra artık hayata “evet” diyen ‘’çocuk’’ olmalıdır. Burada çocuğu masumiyet, unutuş, yeni bir başlangıç, bir oyun, kendi kendine dönen bir çark olarak tanımlar. Öyleyse; Friedrich Nietzsche’ye göre farklı bilinç seviyelerinde insanların kendisine, çevresine ve hayata bakışı, yorumları ve tepkileri farklı mıdır? Son olarak Yuval Noah Harrari, hümanizmin insan deneyimine verdiği değeri ve anlamı felsefi bir ideoloji ötesinde bir din olarak ele almış; ancak insan yapısının hata yapabilen doğası nedeniyle yeni dinin dataizm olacağını, geleceğin dünyasında algoritmaların ve veriyi işleyebilenin hakim olacağını, hata yapabilen insana olan ihtiyacın azalacağını vurgulamıştır. İlk bakışta bu görüş ürkütücü gelse de; Nietzsche’nin belirttiği gibi yaşam gayesi güç istenci olan bir doğal organizmanın oluşturduğu sistemdeki yaşantımızı değerlendirdiğimizde iyi programlanmış, objektif bir yapay zeka süreci nasıl yönetirdi? Bu konuda ilk deneyimler yapay zekanın da yalan söylediği, maniple ettiği ve güç mücadelesine girdiğini göstermektedir. “Derin öğrenme” ile bu sorun içinden çıkılmaz bir hal alabilir.
Tüm felsefi, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımlarla birlikte değerlendirdiğimizde insan temelde güç istenci ile varolan, kafasındaki dünyada yaşayan, kadın, erkek, sosyal ve kültürel çevreden etkilenen bir varlıktır. Üst insana ulaşabilen, bilinç düzeyi yüksek insan sayısı kısıtlıdır. Buna göre öz söz şu olabilir; anlayabildiklerimiz bilincimiz ile sınırlıdır.
Tüm felsefi, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımlarla birlikte değerlendirdiğimizde insan temelde güç istenci ile varolan, kafasındaki dünyada yaşayan, kadın, erkek, sosyal ve kültürel çevreden etkilenen bir varlıktır. Üst insana ulaşabilen, bilinç düzeyi yüksek insan sayısı kısıtlıdır. Buna göre öz söz şu olabilir; anlayabildiklerimiz bilincimiz ile sınırlıdır.
2 yorum
Nietzsche’ye göre insan, üst insana üst bilince ancak acıyla ulaşabilir.
Bir nefes gibi, insan bazen anladığını sanır…
Ama fark etmez ki aslında anladığı, sadece kendi bilincinin alabildiği kadardır.Kimisi deve gibi her şeyi sırtlanır, “ben buyum” der.Kimisi aslan gibi haykırır; “artık yeter!” der.Ve en azı çocuk olur; her şeye yeniden başlama cesareti gösterir.Arno Gruen’in dediği gibi çoğumuz kafamızdaki hayallerde yaşarız.
Jung’un dediği gibi içimizde bazen kadın, bazen erkek yanımız konuşur.Nietzsche’nin dediği gibi içimizde hep bir güç savaşı vardır.
Ve Harari’nin dediği gibi bir gün belki de kendi aklımızla bile vedalaşıp, ipleri algoritmalara bırakırız.
Ama şunu unutmamamiz gerek:”Hiçbirimiz görmediğimiz bir rengi tarif edemeyiz.İçimizde olmayanı anlayamayız.”Sizin o güzel öz sözünüz özetledi zaten…
“Anlayabildiklerimiz, bilincimizle sınırlıdır.”
Ne kadar büyük laflar edersek edelim;
Her birimiz yalnızca kendi aynasında gördüğümüz kadar “biliriz”.Bugünlerde yaşadiklarimdan yola çıkarak…İşte bu yüzden, samimi bir teşekkür…Yüreğinize sağlık değerli Hocam…Kendi aynama biraz daha cesur bakmamı sağladınız…