Doğal afetlerin hatırlattıkları
Ülkemizin farklı bölgelerinde sıkça yaşanan doğal afetler sonrasında hazırlık eksiklikleri ve zafiyetler ile ilgili çok fazla yorum ve öneri yapılır. Zaman içinde hızla değişen olaylarla konu unutularak gündemden düşer. Bilim insanlarının farklı yorumları da pek fazla dikkate alınmaz. Yeni bir afet sonrası mal ve can kaybı yaşanınca yine hatırlanır ve çevrim devam eder. 23 Nisan 2025 ‘de İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrasında yabancı olmadığımız benzer durumların yine tekrarlandığını görüyoruz. Oysa bu tür doğal afetlerden en az kayıpla çıkmak için çok önceleri risk değerlendirmelerinin yapılması ve plan dahilinde karşı önlemlerin hayata geçirilmesi beklenir. Yaşanan ve benzeri doğal afetlerin plansız bir tatbikat olarak görülerek eksiklerin giderilmesi için fırsata çevrilmesi mümkündür. Bu makalede doğal afetlere hazırlıkta yapılan bazı hata ve eksikliklere değinilerek kişisel önerilere yer verilmiştir.
Eksik ve hatalı uygulamalar
Bilindiği üzere doğal afetler (Deprem, fırtına, sel , yangın, ..) niteliği itibarıyla zamanı önceden bilinemeyen rastgele gerçekleşen olaylardır. Bu nedenle böyle afetlere hazırlıksız yakalanma sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Eğer daha önceden tavizsiz şekilde her yönüyle hazırlık yapılmaz ise, olay anında kriz yönetimi yanlışlarıyla can ve mal kayıpları artabilecektir.
Ülkemizde maalesef çok sık olarak meydana gelen ve özellikle can ve mal kaybına neden olan böyle olaylarda kaybı azaltmak için yapılacaklar hep tartışılır. Ancak yine de geri sarılan ve tekrar oynatılan film benzeri olaylar yaşanır. Çözüm önermek için önce nerede hata yapıldığının tespiti gereklidir. Ayrıca her türlü afet ile etkili mücadelede öncesinde risk analizi yaparak gerekli önlemleri geniş kapsamlı olarak planlamak gereklidir. Bu bağlamda, bazı hatalara Mart 2023 Yılındaki yazımda değinmiştim.[1] Aşağıda o tespitlerin genişletilmiş hali verilmiştir.
Afetlere hazırlanmada yapılan başlıca hatalar
- Yapıların proje ve inşaatlarında afet durumlarının hesaba katılmayıp göz ardı edildiği
- Bazı yapılarda inşaattan sonra tehlikeli değişiklikler yapıldığı (Taşıyıcı kolon/kiriş kesme)
- Yapılarda gerçeklenen ruhsatsız ve tehlikeli değişikliklerin yeterince denetlenmediği
- Bitirilen yapıların bir kısmı için yapı kullanım izin belgesi(iskan) alınmadan kullanılması
- Bu ve benzeri afetlere hazırlığın yeterli düzeyde yapılmadığı
- Afete hazırlık konusunda toplumsal bilinç eksikliği
- İlgili ve sorumlu devlet birimlerinin görevlerini yeterince yapmadığı için güven bunalımı yaşandığı
- Denetimsiz/Ruhsatsız yapılaşmayı adeta teşvik eden imar affı uygulamalarının yapılması (Çevre ve Şehircilik bakanlığı web sayfasında 24.04.2025 itibarıyla imar barışı uygulaması bilgileri mevcuttur)
- Afet anında hızlı müdahale edilmediği
- Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında eşgüdüm yetersizliği
- Arama kurtarma ekiplerinin yetersiz kaldığı
- Afette acil yardım amacı olması gereken kurumun yardım malzemelerini sattığı
- Doğal afetlerin olma olasılığı yüksek olan bölgelerde sorumluların önlem almaktaki ihmalleri
- Vatandaşın yeteri kadar bilgilendirilmeyerek duyarlılığın zayıflaması
- Sorumlu olan görevlilerin afet sonrasında kendilerini sorumlu görmemeleri
- Önceden yeterli hazırlık yapılmadığından müdahalede geç kalınması
- Yapılan inşaatlarda gerek müteahhit, gerek mühendis, gerekse yeterli denetim yapmayan sorumluların hiçbir şey yokmuş gibi davranmaları.
- Bütün bu olumsuzluklara göz yuman yetkililerin hatayı kabul etmek yerine olaya takdir-i ilahi demeleri, gözlenmiştir.
Yapılması gerekenler
Afete hazırlığın, olay öncesinde yapılması gerektiğine değinmiştik. Bilindiği gibi doğal afetlerde kayıpların ana nedeni projesine uygun olmayan yapılaşma ve denetim noksanlığıdır. Kesintisiz şekilde çalışan uzman bir takım, olası tehdit ve riskleri belirleyip, gereken hazırlıklar için ilgili birimleri bilgilendirmesi gerekecektir. Yapılar için gereken afete dayanıklılık sağlandığında kayıplar azalacaktır. Bu bağlamda aşağıdaki hazırlıkların yapılması önerilir.
Bilim insanlarının önerilerine uyulması: Gerek afet öncesinde, gerekse sonrasında faaliyetlerin bilimsel verilere göre yapılması başarılı sonuç için gereklidir. Bu nedenle bilim insanlarının konu ile ilgili çalışma ve öngörüleri dikkate alınarak hareket edilmelidir. Konu ile ilgili eleştiri ve farklı görüşler hoşgörü ile karşılanmalı kesinlikle dışlanmamalıdır. Farklı görüşlerin değerlendirilmesiyle yapılacak hazırlık ve önlemlerin daha faydalı olacağı bilinmelidir.
Afet Teknolojileri Ar-Ge Çalışmaları: Her türlü afeti kapsayacak şekilde gerek planlama ve tespit gerekse arama kurtarma faaliyetlerini kolaylaştıracak teknoloji geliştirilmelidir. Bunun için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Amaca uygun olarak geniş katılımlı Afet Teknolojileri Ar-Ge merkezleri faaliyete geçirilmelidir. Geçmişte Gebze Teknik Üniversitesinde böyle bir merkez projesi hazırlamıştık. Ancak destek verilmeyenice faaliyete geçirilemedi.
Tehdit/Risk ve Eksiklerin tam olarak belirlenmesi :Tehdit/Risk değerlendirme ve Yönetimi: Ülkenin her bölgesi ve varlıklar için afet tehditleri ve risk değerlendirmesi yapılarak yıllık kayıp miktarları belirlenir. Tanımlanan risklerin büyüklüğü esas alınarak risk yönetim yapısı oluşturulur. Bu süreç sürekli olarak yılda en ez iki kere yapılmalıdır.
İmar planı hazırlama/değişikliklerinde Afet faktörü: Şehir imar planlarının hazırlanma ve değişikliklerinde doğal afet riskleri dikkate alınmalı ve asla taviz verilmemelidir. Örneğin birçok büyük şehirde toplanma alanı belirsizlikleri sakinleri tereddüte düşürmektedir. Buna fırsat verilmemelidir.
Yapı kullanım izinlerinin alınmasının sağlanması: Türkiye’de imar mevzuatına göre yapı kullanım izni alınması yasal zorunluluk olduğu halde(3194 sayılı imar K. M30) maalesef tam olarak uygulanmamaktadır. Nerdeyse mevcut yapıların en az yarısı için yapı kullanım izni alınmadığı söylenebilir. Türkiye’deki yapı kullanım izni alınan ve alınmayan tapu sayıları ve oranlarını miktarını Eylül 2024’de CİMER aracılığı ile TKGM’den talep ettim. Ne yazık ki bilgi veremeyecekleri şeklinde cevap verilmiştir. Yapı kullanım izni (iskan) olmayan yapıların projesine uygun olmadığı ve riskli durumda olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu nedenle yapı kullanım izni(Kat mülkiyeti) alınması zorunlu hale getirilmelidir. Bu süreç sırasında projesine uygun olmayan yapılar ortaya çıkarak gereken önlemler uygulanabilecektir.
Yapı değişikliklerinin izlenmesi: Yapı kullanım izni olsun veya olmasın inşaat sonrasında proje dışı değişiklikler (Kolon/Kiriş kesme, duvar iptali, ilave bölümler vb.) yapılarak binaların statik yapısı bozulabilmektedir. Kontrol edilmeyen böyle durumlar çoğunlukla bina yıkıldığında açığa çıkmaktadır. Olması gereken, yapılardaki proje dışı değişikliklerin izlenmesi için yasal düzenleme yapılarak denetim sistemi kurulmasıdır. Bu konuda asla müsamaha gösterilmemelidir. Çünkü afet olduğunda zayıf binaların enkazı arama kurtarma faaliyetlerini aksatabilecektir. Model olarak, motorlu araçların periyodik muayenesine benzer bir uygulama olabilir.
Bireysel Farkındalık ve İş birliği Kültürü: Kurumsal önlemlerin yanında doğal afetlerde hızlı ve yerinde müdahale önemlidir. Bireysel farkındalığın arttırılması ile olası kayıplar en aza indirilebilecektir. Ancak öncelikle vatandaşın konu hakkındaki bireysel farkındalığı ölçülmelidir. Ölçülen farkındalık eksikliğine uygun olacak şekilde belirlenen bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
Kurumsal önlemler: Hızlı müdahale, afet anı ve sonrasında can kayıplarını azaltacaktır. Bu bağlamda yerel yönetimlerin ön hazırlık yapması ve merkezi yönetim ile iş birliği içinde çalışma mutlaka gereklidir. Ani durumlara müdahalede kurumsal hafızası güçlü olan TSK gibi kurumlar çevrime dahil edilmelidir. Hazırlık planlamasında her birimin görev ve sorumluluğu net olarak tanımlanarak ilgililer bilinçlendirilmelidir.
Ülkenin hazırlığı: Merkezi yönetim yapılacak risk ve kriz yönetim planlarına göre gerekli kaynak planlamasını bütüncül olarak yapmalı ve her birim kendi rol ve sorumluluğunu tereddütsüz bilmelidir. Gerekli ulusal ve uluslararası iş birliği modelleri geliştirilmelidir.
Tatbikat ve eksiklerin giderilmesi: Bütün planlar, yapılacak tatbikatlar ile sınanarak eksiklikler görülüp giderilmelidir. Ani durumlarda hızlı tepki verilebilmesi için yapılacakların çok net olması bir tür otomatik refleks haline gelmesi önemlidir. Refleks oluşması için sıklıkla test ve tatbikat yapılması sağlanmalıdır. İstanbul’daki son deprem plansız tatbikat gibi görülüp gereken dersler çıkarılmalıdır.
Sonuç ve Öneriler
Bilindiği üzere, doğal afetlerin olacağı zamanın tam olarak bilinmesi mevcut durumda yapılamamaktadır. Maalesef cezasızlık algısının yüksekliği nedeniyle yasalara uyma oranı ve adalet kavramının önemi azalmaktadır. Dolayısıyla yapılaşmada maliyeti azaltmak için standart dışı ve kalitesiz üretim yapılmaktadır. Kayıpların en aza indirilmesi için önceki bölümde önerilen hazırlık önlemleri incelenerek tavizsiz uygulanmalıdır. Bunlar yapılmazsa ne olur? Afet sonrasında ana-babalar çocuklarını kaybederken, çocuklar kimsesiz kalabilirler.
- Mal kaybının belirlenmesi ve geri kazanımı ayrı bir sorundur.
- Sorumlular suçu başkalarına atma yarışına girerler. Bir kişi dahi sorumluluk almaz.
- Afete hazırlık vergileri için yeni bahane bulunmuş olur.
- Bilim insanlarının bir kısmı “ben söylemiştim ama dinlenilmedi” nakaratları düzerler
- Politikacılar vaatlerini arttırarak tekrarlar.
- Afet sonrasında afetzedeler kayıpları için ağıtlar yakarlar ancak giden canlar geri gelmez.
- Ülke ekonomisinde meydana gelebilecek kayıplar tahminleri aşabilir.
Bütün bunların tekrarlanmaması için bilimsel veriler ışığında yapılacak planlar tavizsiz şekilde uygulanmalıdır.
Kaynaklar:
[1] İ.Soğukpınar, Şiddetli Doğal Afetlerden Daha Kötüsü: Ahlaki Erozyon, https://www.akademikakil.com/siddetli-dogal-afetlerden-daha-kotusu-ahlaki-erozyon/ispinar/