Çok değil, bir yıl öncesine gidelim. 15 Temmuz’da, hain terör örgütü ihtilale kalkışmış, tepemizde jetler uçmakta. Cumhuriyetimizin simgesi Meclisimizi, Cumhurbaşkanlığını bombalıyorlar. İnsanlar yollara dökülmüş, karşı çıkmış ve “Dur arkadaş!” demek …
Prof.Dr. Haldun Güner

Prof.Dr. Haldun Güner
1949 Afyon/Sandıklı doğumlu. 1974 Ankara Tıp Fakültesi mezunu; 1979 da, aynı fakültenin kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde uzman olmuştur. Vatani görevini, (1979-80) Ağrı 12. Tümen Askeri Hastanesi’nde yapmıştır. 1980-86 yıllarında Denizli’de uzman hekim olarak çalışmış, 1986 yılında Gazi Tıp Fakültesi’ne, yardımcı doçent olarak atanmış, 1988-89 yıllarında, İtalya, Roma Tıp Fakültesi’nde ‘Jinekolojik Onkoloji’ ve ‘Ürojinekoloji’ konularında araştırmalarda bulunmuş, 1989’da doçent, 1996’da profesör olmuştur. 1999 yılından itibaren, iki yılda bir düzenlenen ‘Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması’ kongrelerinde, ilk yedi kongrenin başkanlığını yapmıştır. 2000 yılında, yakın arkadaşlarıyla birlikte, ‘Kontrasepsiyon ve Üreme Sağlığı Derneği’ni kurmuş, halen dernek yönetim kurulu üyeliğini yürütmektedir. 1997 yılından beri 'Türkiye Klinikleri Jinekoloji ve Obstetrik Dergisi Editörlüğü'nü sürdürmektedir. 2001 yılından beri ‘Medimagazin Gazetesi’ köşe yazarı. Halen, 'akademik akıl' web sitesinde, haftalık makaleler yazmaktadır. Gazi Tıp Fakültesi’nde, dönem IV eğitim koordinatörlüğü, 'Tüp Bebek Merkezi' Müdürlüğü, Anabilim Dalı Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Dekan Yardımcılığı ve Dekanlık görevlerinde bulunmuştur. Sağlık Bakanlığı’nda, ‘Kadın Doğum İlaç Komisyonu’, ‘Aile Planlaması Komisyonu’ ve ‘Anne Ölümleri Merkez İnceleme Komisyonu’ üyeliklerinde bulunmuştur. Halen ‘Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD), Merkez Disiplin Kurulu’ başkanlığı ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Emekli Hekimler Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulunmaktadır. . Telif ve çeviri olarak, on üçü bilimsel, on tanesi deneme tarzında olmak üzere, yayınlanmış yirmi üç kitabı vardır. 2016 da emekli olduktan sonra, mesleki ve bilimsel çalışmalarını noktalamıştır. Halen İstanbul'da yaşamakta ve 'akademik akıl' web sitesindeki köşe yazılarına devam etmektedir. Evli, iki çocuğu ve dört torunu vardır.
-
-
Reklamı çok seven bir milletizdir vesselam. Ne zaman ve nerede olsa pek severiz. Günlük işlerde, dairede, hastanede, kafede, fabrikada, arkadaş gruplarında, yolculukta, yemekte, toplantıda vs. Şimdilerde bunlara bir de Facebook, …
-
Yakın zamanda, en üst makam olan “Cumhurbaşkanlığı’ndan”, “Kaldırın şunları.” diye iki emir geldi. Birincisi, “Şu yardımcı doçentlik de nedir, kaldırın gitsin.” denildi. Yardımcı doçentlik, 1981 yılında, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunu …
-
Bu yazıda, sizlerle iki sağlık olayını tartışacağım. Birincisi; sekiz yaşındaki torunumun sol kasığında bir türlü geçmek bilmeyen ağrılar olmaya başlamış, İstanbul, Halkalı Atakent’teki özel bir hastaneye götürmüşler. Pediatrist arkadaş, “Adale …
-
Emekli olduktan sonra insanın boş vakti çok oluyor. Bu boş vakitleri yerli yerinde değerlendirmek lazım. Duydum ki Semih Baskan Ağabeyim de İstanbul’da. Okan Üniversitesi Tıp Fakültesine dekan olmuş. Yeri Anadolu …
-
2017 Türk Jinekoloji ve Obstetrik Dermeği kongresi nedeniyle biz kadın doğumcular, yine Antalya’dayız. Henüz yeni gelmişim, kongre daha başlamamış, açılış akşama, etrafa bakındığımda Gaziantep’ten Dr Samet Bayrak ve eşini görüyorum. …
-
– Çocuklarımızın eğitimi, ülkemizin geleceği için çok önemli değil mi? -Ne diyorsun, tabii ki öyle. Pek çoğumuz daha iyi eğitim alsınlar diye, dişimizden, tırnağımızdan fedakarlık ederek onları daha iyi okullara …
-
2017, ilkbahar gelmiş, nisanın başında, İstanbul’da düzenlenen “Acıbadem Kadın Doğum Günleri” toplantısındayız. Bu yıl beşincisini gerçekleştiriyorlar. Hiç kimse küçümseyip de burun kıvırmaya kalkmasın, gözlü gözsüz görsün ve de okusun diye …
-
Haberi Medimagazin’de okuduğumda kahroldum. “Elazığ’daki Fırat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Said Berilgen, makamında silahlı saldırıya uğradı. Medikal malzemeler satan Sercan Gök, Başhekim Prof. Dr. Muhammed …
-
Sadece şehirler mi, şehirlerden başlarsak, ilçeler, hatta köylerimiz bile işgal edilmiş durumda. İşgalciler canlı da değil üstüne üstlük. Modern yaşamın bir parçası olarak bellediğimiz araba, minibüs, otobüs, tır ve kamyonlar …