Pankreas, çoğu insanın vücudunda nerede olduğunu bile bilmediği bir organ… Ne kalp kadar biliniyor, ne de mide kadar sık konuşuluyor. Ama işlevi çok önemli. Hem sindirim için gerekli enzimleri üretiyor hem de kan şekerimizi dengeliyor. Yani pankreas bozulursa, vücudun dengesi de hemen bozuluyor. Bir anda sindirim zorlaşıyor, enerji düşüyor, hayat bir anda karmaşık bir hal alabiliyor.
Peki bu hassas organın en büyük düşmanları kim? Cevap basit ama bir o kadar da can sıkıcı bu ikili sigara ve alkol en büyük düşmanı..
“Pankreas sessizce çalışıyor, ama yaptığımız yanlışlar her nefeste, her yudumda onu yavaş yavaş yoruyor. Sigarayı bırakın, alkolü sınırlayın; unutmayın, küçük keyifler gelecekte büyük sağlık sorunlarına dönüşebilir.”
– Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe
Sigara içmek, pankreas kanseri için en büyük risk faktörlerinden biri. Birçok hastam geldi, pankreas kanserine yakalanmış gözlemlerim ve yapılan çalışmalar da gösteriyor ki sigara içenlerde bu kanserin görülme olasılığı içmeyenlere göre birkaç kat daha fazla. Journal of Clinical Oncology dergisinde yayımlanan ve Oncology Network’te de yer alan bir çalışmada, 1.000’den fazla pankreas kanseri hastası incelendi; sigara kullanımı durumu ya hastaların kendi beyanlarına dayanıyor ya da hastaların kanında ölçülebilen nikotin bileşeni kotinin seviyeleri ile belirleniyordu. Üstelik sadece içilen sigara değil, çevredeki duman da pankreası yavaş yavaş yıpratıyor. Düşünün, her nefesle görünmez bir hasar birikiyor ve çoğu zaman bunu fark etmiyoruz.

Alkol ise ayrı bir mesele. Uzun süreli ve fazla alkol kullanımı pankreasta iltihaplanmaya yol açıyor. Tekrarlayan bu iltihaplar zamanla kronikleşiyor, organı zayıflatıyor ve kanser için uygun bir ortam hazırlıyor. Yani sigara ve alkol birlikte kullanıldığında, etkileri sadece toplamsal değil, katlanarak artıyor. Küçük bir keyif gibi görünen şey, zamanla pankreas için ciddi bir tehdit haline geliyor.
Ama işin ilginç yanı şurada: Tıp inanılmaz ilerledi. Robotik cerrahi gibi şeyler artık mümkün. Ameliyatlar milimetrik hassasiyetle yapılabiliyor ve hastalar eskisine göre çok daha hızlı toparlanabiliyor. Artık geniş kesiler, uzun hastane yatışları neredeyse geride kaldı. Küçük bir kesiden başlayan müdahale, hastaya hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük rahatlık sağlıyor. Robotik cerrahi ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Ama ne yazık ki, en ileri teknoloji bile önlenebilir hastalıkları tamamen ortadan kaldıramıyor. Robotlar harikalar yaratabilir, cerrahlar olağanüstü iş çıkarabilir, ama geçmişte alınan her nefes sigara, her fazla içki hâlâ iz bırakıyor. Yani pankreas kanserinden korunmanın en etkili yolu hâlâ elimizde: sigarayı bırakmak, alkolü azaltmak.
Unutmamak lazım ki cerrah ne kadar iyi olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, en iyi tedavi aslında hiç hasta olmamak. Bu noktada bireysel tercihlerin önemi öne çıkıyor. Bir sigarayı yakarken ya da bir kadeh içki içerken, sadece o anki keyfi değil, pankreasın sessiz çığlığını da düşünmek gerekiyor.
Belki de sormamız gereken soru şudur: Teknolojinin sunduğu imkanlara mı güvenelim, yoksa kendi sağlığımızı korumak için sorumluluk alalım? Bugün atılan küçük adımlar, yarın hayatımızın geri kalanını şekillendirebilir. Cevap ne olursa olsun, pankreas er ya da geç bize seçimlerimizin sonuçlarını gösterecek. Ve belki de en önemlisi, bazen en büyük teknoloji, kendi irademiz ve sağduyumuzdur.
Kaynak:
https://pancan.org/news/smoking-increases-risk-developing-dying-pancreatic-cancer/
https://ascopubs.org/doi/full/10.1200/JCO.2016.71.2026