Türkiye, 2008’e yeni bir kanunla giriyor. Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Yasa’da Değişiklik Öngören Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Artık sigarasız mekanlar gerçek oluyor. Hiçbirimiz, bundan sonra başkalarının içtiği sigaranın dumanını solumak zorunda kalmayacağız. İş yerlerinde, kamuya ait kurumlarda, kahvehanelerde, restoranlarda, toplu ulaşım araçlarında birileri, bizim sağlığımızı tehlikeye atamayacak. Tanrı’nın her insana bahşettiği temiz bir hava soluma özgürlüğümüze kavuşuyoruz. Türkiye, uygar ülkelerde olduğu gibi, sigara kullanımını sınırlayan çok güzel bir kanunu Meclisten geçirdi.
İktidarıyla muhalefetiyle Kanun’a destek veren tüm milletvekillerimize, medyamıza teşekkür ediyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, eğer en başta Başbakan Sn. Recep Tayip Erdoğan, Sağlık Bakanı Sn. Prof. Dr. Recep Akdağ, bu Yasa’nın arkasında sağlam durmasalardı, inanın bu haliyle yasalaşamazdı. Komisyonlarda, Genel Kurulda güdükleştirilirdi. Nitekim süreç içerisinde sigara tröstlerinin bu anlamda bazı girişimlerde bulunduklarına dair haberleri medyada okuduk. Bütün bu oyunları boşa çıkaran, dirençleri yenen, bizzat Başbakanın konuya sahip çıkması ve kesin kararlı olmasıdır. Türkiye’nin kanıksadığı kamuoyu karşısında püfür püfür sigara içen Başbakan görüntüsünden bu noktaya gelmesi büyük bir kazanımdır. Sağlık Bakanı, sigara kontrolü konusunda çok duyarlı ve ısrarlı olmuştur. Sağlık Bakanlığı, konunun paydaşlarıyla yakın işbirliği halinde Ulusal Tütün Kontrolü Programı’na uygun şekilde ulusal ve yerel organizasyonları başarıyla yürütmekte ve gereken çalışmaları yapmaktadır. Yapıyor görünmekle yetinmemekte, gerçekten yapmaktadır.
Bu gelişmede en büyük paylardan biri de, kuşkusuz Trabzon Milletvekili ve Meclis Sağlık Komisyonu Başkanı Sn. Prof. Dr. Cevdet Erdöl’dür. Bu hizmet Sn. Erdöl’e yeter. Sadece bizleri duman altı olmaktan kurtarmakla kalmayıp, sağlığımızı, ülkemizin geleceğini, gelecek kuşakları sigaranın zararlarından koruyacak olan bu Yasa Teklifi’nin hazırlanmasında öncülük etmiş ve sonuna kadar ısrarla savunmuştur. Onun gayretleri çok belirleyici olmuştur. Kanun’un yasalaşma süreci, devletle sivil toplum örgütlerinin yakın işbirliğiyle olmuştur. Belki de şimdiye kadar, hiçbir yasa bu kadar katılımcı bir süreçle hazırlanmamıştır. Bu süreçte, mensubu ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olmakla gurur duyduğum Türk Toraks Derneği (TTD) çok etkin bir rol oynamıştır. TTD’nin Tütün Çalışma Grubundaki tüm arkadaşlarım ve bilhassa ülkemizdeki tütün kontrolü mücadelesinin köşe taşlarından Sn. Prof. Dr. Elif Dağlı’nın cansiperane, geceli gündüzlü çabaları, süreci yakından izleyen herkesin malumudur.
Ulusal Türün Kontrolü Programı’nın ardından bu Yasa’nın güncellenmesi, Türkiye’nin bu alanda birden dünyadaki en ileri ülkeler düzeyine çıkmasına yol açmıştır. Birçok ülke, bundan sonra Türkiye’yi ve atılan bu adımları örnek alacaktır.
Yasa’nın çıkması, tütünle mücadelenin kazanılması anlamına gelmiyor, kuşkusuz. Bundan sonra hepimize daha büyük sorumluluklar düşüyor. Yasa’nın sağladığı hukuki altyapıyı iyi kullanarak, sigara tüketimini en aza indirmek, gelecek kuşaklarımızın birer madde bağımlısı olmasını engellemek, insanlarımızın istemediği halde sigara içer duruma düşürülmesini önlemek mümkündür. Düne göre bunları başarmak, bugün daha kolaydır. Yasa’nın uygulanması Yasa etrafında, kamuoyu oluşturulması ve direncin yenilmesi için çaba sarf etmeliyiz. Sigara kullanmakta olanların bu zararlı alışkanlıktan kurtulmaları için onlara gereken yardım ve desteği vermeliyiz.
2008 iyi başladı. Umarım iyi gider…